Burjuva devletin hapishane ve tecrit politikasının son halkası, adına “Y ve S tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevleri”, tutsakların ise “kuyu tipi” dediği hapishaneler. 2021 yılında açılan ve sayıları 40’la ifade edilen bu hapishaneler tecridin daha katı biçimlerle, fiziki düzenlemelerle kurumsallaşması anlamına geliyor.
Tecrit Türkiye hapishanelerinde her dönem uygulandı ve direnişlerle püskürtüldü. 2000’lerde ise daha sıçramalı bir geçiş yapılarak F Tipleri açıldı. Kuyu Tipleri F Tipleri’ndeki tecridin sistem açısından yetersizlikleri tespit edilerek tasarlanan daha katı bir tecridi ifade ediyor. Mimari düzenlemeleri ve haklarıyla kuyu tipleri insanın canlı canlı gömüldüğü bir mezara benziyor.
Birçoğu kentlerin hayli dışında kurulan bu hapishaneler tecridin hemen tüm biçimleri merkeze konularak tasarlanmış. Uzak kentlerin ücra noktalarına kurulmaları bile başlı başına bir sorun. Aileler ve avukatlar için tam bir işkence olarak tasarlanıp tutsağın dışarıyla ilişkisini sınırlandırmayı esas alan “kuyu tipleri”nde havalandırma da yok! Tutsaklar günde bir saat başka bir mekana götürülerek havalandırmadan yararlanıyor! Hücre pencereleri kalın ve ince delikli tellerle kapatıldığı için hava da yok. Tutsakların sadece aile görüşleri değil içerdeki hakları da sınırlandırılmış durumda. Sohbet hakkı ya da hücreler arasında çeşitli biçimlerde kurulan iletişim fiziken olduğu kadar uygulamada da ortadan kaldırılarak tecridin en katı biçimi uygulanmakta. Üstelik tutsaklar 24 saat kameralarla gözetlenmekte!
Dokuz tutsak direnişte: Talepleri Kuyu Tipi olmayan bir hapishaneye sevk!
Dokuz tutsak tecridin en insanlık dışı biçimlerle kurumsallaşması anlamına gelen bu hapishanelere karşı açlık grevinde. Dokuzunun da talebi Kuyu Tipleri’nden başka cezaevlerine sevk. Bu karşılanabilir talep için yüzlerce onlarca gündür açlık grevindeler.
Serkan Onur Yılmaz 288. gününde ve ölüm orucunda: Arkadaşlarının sevkini istiyor
Tutsaklardan başka hapishaneye sevk talebiyle açlık grevine başlayan ve talebi kabul edilerek Antalya Yüksek Güvenlikli Hapishane’den Bolu F Tipi’ne sevk edilen Serkan Onur Yılmaz, arkadaşlarının da Kuyu Tipi olmayan başka bir hapishaneye sevk edilmesi talebiyle direnişini ölüm orucuna dönüştürdü. Yılmaz bugün direnişinin 288. gününde ve hayati tehlikesi var! Avukatları “Artık elinde, ayaklarında, sırtında yaralar çıkıyor; uyumakta zorlanıyor. Ayakta kalamadığını, ayaklarındaki yaraların her geçen gün arttığını biliyoruz” şeklinde bilgi veriyor.
Mithat Öztürk’ün durumu ağır
Tutsaklardan Mithat Öztürk açlık grevi direnişinin 195. gününde! Eşi Öztürk’ün 40 kilonun altına düştüğünü, bacakları şiştiği için yürüyemediğini, geçen hafta hücrede sırtüstü düştüğünü, kanlı ishal olup sürekli kustuğu bilgisini paylaştı.
Diğer tutsaklar…
Açlık grevinde olan tutsaklardan Ali Aracı direnişin 188, Ayberk Demirdöğen 167, Fikret Akar 145, Ümit Çobanoğlu 88, Fırat Kaya 30, Gürkan Türkoğlu 30, Tahsin Sağaltıcı 30, Seval Aracı 10’uncu günündeler.
Kuyu Tipi tecrit ve izolasyona karşı direnişin toplumsallaşması için yapılan çağrılar yanıt beklemeye devam ediyor.
Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!