31 Mart yerel seçimleri öncesinde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu imzasıyla çıkan genelge, seçim sandığının mevcut rejime meşruiyet kazandırmak dışında bir anlamının kalmadığının yeni bir ilanı oldu. Sandıktan çıkan sonuçların darbe yöntemleriyle yok sayıldığı, hile ve usulsüzlüklerin işçi ve emekçilerin gözünün içine bakılarak yapıldığı bu dönemde zaten ritüel haline gelmiş sandığın bu niteliği, sözkonusu genelgeyle bir kez daha teyit edildi.
Valilere verdiği sınırsız yetki, seçim güvenliğinin polis ve jandarmanın yanı sıra “güvenlik korucuları” adı verilen ve görevleri de açıkça tanımlanmayan kişilere de emanet edilmesi, seçim öncesi-anı ve sonrasında yaşanabilecek toplumsal tepkilerin hedefe çakılması, seçim çalışmalarına baştan konulmuş kayıtlarla dikkat çeken genelgede bazı teknik detaylar bir yana şu önemli başlıklar var.
Artı Gerçek’ten aktarıyoruz:
Seçim güvenliği valilere emanet
-Valiler, illerinde güvenlik birim amirleri ve ‘lüzum görülecek diğer yetkililerin katılımıyla’ seçim güvenliği toplantıları yapacak ve seçim sürecinde alınacak tedbirleri kapsayacak şekilde İl Seçim Güvenlik Planları hazırlayacak.
Valiliklere istediği ‘tedbiri’ uygulama serbestisi tanındı
Ayrıca valiliklerce bölgenin özelliklerine göre seçim sürecinde meydana gelebilecek hassasiyetler çerçevesinde gerekli risk değerlendirmeleri yapılarak, alınmasında ‘lüzum görülen ilave tedbirler’ uygulama serbestisi verildi.
‘Gönüllü güvenlik korucuları’ seçimde görev yapacak
-Seçim güvenliğine yönelik planların uygulanmasında ve tedbirlerin alınmasında görev yapacak yeterli sayıda emniyet, jandarma, sahil güvenlik personelinin, güvenlik korucuları ve gönüllü güvenlik korucularının görevlendirilmeleri yapılmış/yapılacak olup tüm kolluk birimlerinin tam bir iş birliği ve koordinasyon içerisinde çalışmaları sağlanacak.
‘Terör örgütü ve uzantıları’
-‘Terör örgütü ve uzantılarının seçmen iradesini baskıyla etkilemeye yönelik girişimlerine müsaade edilmeyecek’ ifadeleri kullanılan genelgede, siyasi parti temsilcilerinin ve adayların herhangi bir baskıya ve kısıtlamaya maruz kalmadan, ilgili mevzuat çerçevesinde propaganda ve benzeri çalışmaları yapmalarını sağlayacak tedbirler alınacağı kaydedildi.
Seçim öncesi ve sonrasında müdahale sinyali
-Dikkat çeken başlıklardan biri de ‘seçim öncesi, seçim günü ve sonrasında ‘huzur ortamını bozmayı amaçlayan kişi ve grupların faaliyetlerinin önlenmesi, seçim sonuçları üzerinden yaşanacak tartışmaların asayiş ve güvenlik sorununa dönüşmemesi için tedbir alınacak’ maddesi oldu.
-Seçim sürecinde ‘terör örgütü ve uzantılarının, ülkenin güven ve huzurunu bozmaya, olumsuz algı oluşturmaya yönelik, olası tüm çabaları yakinen takip edilecek’. Umuma açık yerler, turistik bölgeler, havaalanı, deniz limanı, otobüs terminali, tren istasyonu, alışveriş merkezi ve benzeri yerlerde gerekli önleyici güvenlik tedbirleri alınacak.
Suriyelilere yönelik özel başlık
Genelgede dikkat çeken bir diğer nokta ise, AKP’nin potansiyel seçmeni haline getirdiği Suriyeli mültecilere yönelik açılan başlık. Genelgede bu başlık, ‘provokatif davranışlarla Suriyelilere ve farklı etnik ve kültürel kimlikler üzerinden asayiş olaylarının (hırsızlık, taciz gibi) toplumsal olaylara dönüşmemesi için gerekli tedbirler planlanacak ve bu tür olaylara fırsat verilmeyecek’ ifadeleriyle yer aldı.
‘Trafoya kedi girdi’ denmemesi için mi?
Önceki seçimlerde sık sık elektrik kesintileriyle seçim günlerinde yapılan oy hırsızlıkları infiale yol açmışken, bu eleştirilere yönelik bir başlığın da genelgede yer alması dikkat çeken diğer nokta.
Konuya ilişkin genelgede yer alan ifadeler şöyle:
“-Seçim sürecinde ve özellikle seçim gününde elektrik kesintilerinin önüne geçebilmek amacıyla; enerji dağıtım merkezleri, doğalgaz ve petrol boru hatları ile diğer hassas tesislere yönelik alınan koruma tedbirleri gözden geçirilecek. İlgili kurumlarla gerekli koordinasyon sağlanarak, seçimle ilgili tüm alanlarda enerji arzının sürekliliğini sağlamak amacıyla jeneratör ve benzeri güç kaynakları kullanıma hazır halde bulundurulacak.
-Bilişim sistemlerini işlevsiz hale getirmeye yönelik siber saldırı ve sabotaj eylemlerine karşı gerekli önlemler alınacak, özellikle sosyal medya ortamında yapılan provokatif paylaşımlar bilişim suçları ile mücadele ekipleri tarafından yakından takip edilecek.
-Seçimlerin yapılacağı okullarda bulunan her türlü kamera sisteminin faal olmasına yönelik gerekli tedbirler alınacak. Binaların teknik altyapısı gözden geçirilerek binaların aydınlatma imkân ve sistemleri ile güvenlik kameraları çalışır halde bulundurulacak.”