İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi (İSİG) Ekim ayında en az 177 iş cinayetinin yaşandığını, 2018’in ilk on ayında ise 1640 işçinin çalışırken yaşamını yitirdiğini tespit etti. “Hangi savaşta bu kadar arkadaşımızı kaybediyoruz?” başlığıyla yayınlanan raporun girişinde devam eden ve artık tek tipleşmiş hale gelen medya tarafından görülmeyen direnişlerden bahsedildi, emeklilikte yaşa takılanların hakları tanınsın “Emeklilik yaşı düşürülmeli ve emeklilik hakkını kazananların yaşa takılmasına son verilmelidir” denildi.
“Hekimler iş ve can güvencesi, çalışma ve yaşam hakkı istiyor” denilen raporda yapılan son düzenlemenin iş ve can güvenliğini sağlamak bir yana onu daha da kötüleştireceği ve bu başlık altında ‘KHK ve Güvenlik Soruşturması’ gerekçesiyle binlerce hekimin işsizliğe mahkum edildiği hatırlatılarak, bu saldırının hekimler tarafından protesto edildiğine işaret edildi.
“3.Havalimanı’nda tutuklanan işçiler serbest bırakılsın” denilen raporda “İnşaat-İş Sendikası ve Dev Yapı-iş Sendikası’nın yöneticilerinin de içinde olduğu 30 işçi neden hala Silivri Cezaevi’nde?” diye soruldu.
Devam eden direnişler bahsinde Mahir Kılıç’ın CHP önünde sürdürdüğü “işimi geri istiyorum” direnişine, Kenan Güngördü’nün aynı taleple Zeytinburnu Belediyesi önündeki direnişine, Greif direnişi hakkında açılan davaya değinilerek, “Son olarak başta Flormar, Cargill, Makro-Uyum Market direnişleri olmak üzere ülkemizin dört bir yanında hakları için mücadele eden tüm işçilere selam olsun…” denildi.
Raporun devamında Ekim ayında yaşanan iş cinayetleri, mesleğe, biçimine, yaşa, cinsiyete ve göçmenliğe göre tespit edilerek, 2018 yılındaki iş cinayetleri aylara göre hatırlatıldı:
2018’in ilk 10 ayında 1640 işçi
Elimize yeni ulaşan bilgiler ışığında Ocak ayında en az 144, Şubat ayında en az 128, Mart ayında en az 130, Nisan ayında en az 189, Mayıs ayında en az 169, Haziran ayında en az 151 işçi, Temmuz ayında en az 201, Ağustos ayında en az 184, Eylül ayında en az 167 ve Ekim ayında en az 177 olmak üzere; Türkiye’de 2018 yılının ilk on ayında en az 1640 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi…
Mesleğe göre
177 emekçinin 161’i ücretli (işçi ve memur), 16’sı kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor…
Cinsiyete göre
Ölenlerin 10’u kadın işçi, 147’si erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım, tekstil, inşaat ve sağlık işkollarında gerçekleşti…
Yaşa göre
1’i 14 yaş ve altında olmak üzere 2 çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi cinayetleri tarım işkolunda gerçekleşti…
Göçmen işçiler
14 mülteci/göçmen işçi yaşamını yitirdi. Mülteci/göçmen işçilerin 7’si Suriyeli, 3’ü Afgan, 2’si Iraklı, 1’i Türkmen ve 1’i Zimbabveli…
İşkoluna göre
Ölümler en çok inşaat, tarım, taşımacılık, ticaret/büro, metal, enerji, madencilik ve belediye/genel işler işkollarında gerçekleşti. Bu ay tarımda ölenlerin en az yüzde 45’i ücretli. Yüzde 55’ini oluşturan çiftçi ölümlerinin ise bir kısmının başkasının tarlasını işleme ya da çobanlık vasıtasıyla ücretli olarak değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmekle beraber net olarak bir oran veremiyoruz. Bu ay inşaatta ölenlerin toplam iş cinayetlerindeki oranı yüzde 24. Ancak yapı işleri olarak incelediğimizde bu oran yüzde 30’a çıkıyor…
Nedenlere göre
En fazla ölüm nedeni trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme ve kalp krizi. Özellikle kalp krizlerindeki artış uzun, yoğun ve fazla çalışmanın çıplak bir sonucu…
İllere göre
Ekim’de Türkiye’nin 51 şehrinde ve yurtdışında üç ülkede iş cinayeti gerçekleştiğini tespit ettik. En çok iş cinayeti İstanbul, Kocaeli, Antalya, Manisa, İzmir, Mersin, Ankara, Elazığ, Kütahya, Muğla ve Şanlıurfa’da yaşandı…
Örgütlülük oranı
Ölenlerin 3’ü (yüzde 1,69) sendikalı işçi, 174 işçi ise (yüzde 98,31) sendikasız. Sendikalı işçiler metal işkolunda çalışıyordu. Diğer yandan ölen başka sendikalı işçiler de olabilir. Ancak kâğıt üzerinde olan sendikal üyeliklerinin gerçek bir örgütlülük olmaması ve birçok sendikanın ölen üyelerini sahiplenmemesi sonucu net bir bilgi verme şansımız olmadığını da belirtelim. Bu durum özellikle kamu çalışanı/memur sendikaları açısından daha da tespit edemediğimiz bir husus…