AKP’li devletin, 2 Ekim’de Psikiyatr Fikret Hacıosman’ın görevi başındayken öldürülmesinin güçlendirdiği sağlıkta şiddete karşı büyüyen toplumsal tepkiyi fırsat bilerek, bugün sabaha karşı geçirdiği 44 maddelik torba yasa sağlıkta şiddete karşı elle tutulur hiçbir önlem sunmamasının yanı sıra sağlık çalışanlarının meslekten fiilen men edilmesini sağlayacak bir içeriğe sahip.
Sağlık emekçilerinin “Türkiye tarihinin sağlık alanındaki en acımasız ve hukuk tanımayan yasalarını içeriyor” sözleriyle özetlediği torba yasa, sağlık çalışanlarını halihazırda içinde bulundukları güvenliksiz ve yıpratıcı koşullardan uzaklaştırmıyor; şehir hastanelerine yatırım yapan şirketlerin ise sırtını sıvazlıyor. Torba yasanın amacını ve içeriğini daha iyi irdeleyebilmek için bahsettiğimiz konuları içeren maddeleri tek tek inceleyebiliriz.
İhraç edilen sağlıkçılara SGK ile ilişik kurumlarda iş yok
AKP hükümeti 2 seneyi aşkın süredir yarattığı kaotik ortamda kendisine muhalif herkesi ‘terörist’ ilan ederek haksız hukuksuz KHK’ler ile işlerinden ediyor, bu ‘ihraç’ kervanına sağlık çalışanları da katılıyordu.
Yeni torba yasa ise KHK ile işten çıkarılan sağlık emekçilerinin SGK ile ilişiği bulunan kurumlarda çalışmasını imkansız kılıyor, yani ihraç edilen sağlık çalışanlarını fiilen meslekten men ediyor. Ayrıca hekimlerin rapor düzenleme yetkileri de ellerinden alınıyor:
MADDE 5– Terör örgütlerine veya Milli Güvenlik Kurulunca Devletin milli güvenliğine karşı faaliyette bulunduğuna karar verilen yapı, oluşum veya gruplara üyeliği, mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı olduğu değerlendirilerek kamu görevinden çıkarılan veya güvenlik soruşturması sonucuna göre kamu görevine alınmayan tabipler ve diş tabiplerinin meslek icralarına ilişkin kurallar getirilmektedir. Bunların sadece sosyal güvenlik kuruluşu ile sözleşmesi bulunmayan sağlık kuruluşlarında veya muayenehanede çalışabileceği ve düzenledikleri raporların yargı kararlarına ve idari işlemlere esas alınamayacağı öngörülmektedir. Ayrıca Devlet hizmeti yükümlüsü olanların, birinci grup ilçe merkezleri için belirlenen Devlet hizmeti süresi kadar müddetle mesleklerini icra edemeyecekleri belirtilmektedir.
Dostlar alışverişte görsün ‘tedbir’i
Yürürlüğe giren 44 maddenin ‘sağlıkta şiddet’ ile alakalı tek maddesi olan 24. Madde’de, sağlık çalışanlarına karşı uygulanan şiddetin failleri için herhangi bir suçtan farksız bir prosedür izleneceği süslenip püslenerek paragraf paragraf anlatılmış:
MADDE 24– 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun ek 12 nci maddesi ile, sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında tutuklama nedeni varsayılan suçlar arasına alınmış ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personel de görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulamasında kamu görevlisi sayılmıştır.
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla Sağlık, İçişleri ve Adalet bakanlıklarınca gerekli tedbirler alınmakla birlikte, sağlık hizmetlerinin daha iyi ve verimli yürütülebilmesi için sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle işlenen suçlarda uygulanacak bazı adli işlemlerin yeniden düzenlenmesi ve sağlık çalışanlarının şiddete karşı daha etkin korunması zorunluluğu ortaya çıkmıştır.
Madde ile, 3359 sayılı Kanunun ek 12 nci maddesinde düzenleme yapılarak, sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlardan şüpheli olanların, kolluk görevlilerince yakalandıktan sonra gerekli işlemleri yapılarak Cumhuriyet başsavcılığına mevcutlu olarak şevki sağlanmaktadır. Cumhuriyet savcısı gerekli adli işlemleri tamamladıktan sonra şüpheliyi, koşulları bulunması halinde tutuklanması talebiyle sulh ceza hakimliğine sevk edebilecek ve bu suçların soruşturmasında kolluk görevlileri, müşteki, mağdur veya tanık ifadelerini işyerlerinde alabilecektir. Ayrıca bu düzenlemeler, özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle kasten işlenen suçlar hakkında da uygulanacaktır.
Düzenleme ile, sağlık çalışanlarına karşı şiddetin önlenmesi amaçlanmakta ve sağlık hizmetlerinin daha iyi, etkili ve verimli yürütülebilmesi ile kesintiye uğramaması sağlanmaktadır.
Şehir hastanesi müteahhitlerine peşkeş
Torba yasanın bir diğer önemli içeriği ise, şehir hastanelerini inşa eden yüklenici firmalara çekilen peşkeşler. Öyle ki, müteahhitlere beş yılda bir yapılacak olan ‘pazar testi’nin sıklığı 10 yıla çekiliyor; yetmezmiş gibi hastanenin yapım aşamasında muaf oldukları damga vergisinden ise işletim süresi boyunca da muaf tutulacaklarının teminatı veriliyor. Yani müteahhitlerin ceplerine gün üzerine gün doğuyor!
MADDE 38– 6428 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilen entegre şehir hastanelerinde yüklenici şirketin sözleşme kapsamında yer alan miktara bağlı tıbbı destek hizmetlerinde bulunan hizmetlerinin piyasa testinin 10 yılın sonunda gerçekleştirilmesi hususu düzenlenmektedir.
MADDE 40– 6428 sayılı Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İş Birliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kapsamındaki iş ve işlemler işletme döneminde de damga vergisinden müstesna tutulmaktadır.
Özetle; “Sağlıkla İlgili Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” kısaca “Sağlıkla İlgili Torba Yasa” sağlık çalışanlarının mezarını kazarken, sermayenin canına can katıyor…