Almanya’nın Hanau kentinde insan kanıyla çizilen gamalı haçların 9 Kasım 1938’de “Kristal Gece“ denilen katliamın yıldönümüne yakın bir tarihe denk gelmesi tesadüf değil.
9 Kasım 1938. Hitler faşizminin işbaşında olduğu bu dönemde Yahudilere karşı başlayan soykırım 9 Kasım’ı 10 Kasım’a bağlayan gece adeta doruğa ulaşır. Tarihe antifaşist cephede “Pogrom Gecesi”, Nazilere göre “Kristal Gece” olarak geçen günde, faşistler tarafından Yahudilere ait işyerleri, evler ve sinagoglar ateşe verildi. 250’den fazla sinagog, binlerce işyeri ve ev ateşe verilirken 90 Yahudi katledildi, 30 bini de evlerinden alınarak toplama kamplarına gönderildi ve önemli bir kısmı kamplarda öldürüldü.
Hitler faşizminin vahşetini gözler önüne seren bu gecenin yıl dönümünde Almanya’nın bir çok kentinde antifaşistler tarafından yürüyüşler, anma etkinlikleri düzenlendi. Bir kez daha aynı acıların, soykırımların yaşanmaması için eylemler yapıldı.
Devlet erkanından her yıl birbirinin benzeri açıklamalar yapılması bu yıl da değişmedi. Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeirer ırkçı faşist partilerin yükselişine değinerek “Birleşmiş Almanya tarihinde demokrasi ve özgürlük hiç bu kadar saldırıya uğramamıştı” dedikten sonra ırkçı Almanya için Alternatif (AfD) partisinin “demokrasinin savunulması için son çare” olarak yasaklanabileceğini gibi yok hükmünde bir demeç verdi.
Kim bu “Solcu antisemitizm“
Antifaşistler pogromun yıldönümünde “Bir daha asla“ diyen eylemler, anmalar yaparken, Almanya’da Filistin’deki katliama karşı duranları Yahudi düşmanı ilan ederek yasaklayan, tutuklayan zihniyet suni bir tartışmayı körükledi. Buna çok da alışık olunmayan bir tarzda İsrail’in Almanya Büyükelçisi Ron Prosor solu hedef alan bir açıklama ile katıldı.
Prosor’a göre “Solcu antisemitizm niyetini gizlediği için sağ veya İslamcı Yahudi düşmanlığından daha tehlikeli” imiş. “Almanya, aşırı sağcı ve İslamcı antisemitizmle mücadele için stratejiler geliştirirken, solcu antisemitizm daha zor ele alınabilir bir konu. Solcu antisemitizm, ifade özgürlüğü ile kışkırtma özgürlüğü arasındaki sınırda hareket ediyor ve bu sınırı artık açıkça aşmış durumda“
Emperyalist devletlerin olduğu kadar büyükelçinin de rahatsızlığı Yahudi düşmanlığı değil. Savaş ve katliama karşı çıkan anti faşist, ilerici güçlerin sahada seslerinin daha gür çıkması, katliamda ve savaş kışkırtıcılığında başı çeken ABD, İngiltere emperyalist ülkeleri ve savaş katliam arabaları İsrail’in olduğu kadar, Avrupa devletlerinin payının da daha fazla açığa çıkarak sorgulanması. Savaş ve katliama karşı çıkan anti faşist, ilerici güçlerin yaygın ve kitlesel eylemleri. Filistin’deki katliama karşı çıkanlar arasında çok güçlü bir ses olmamakla birlikte çok sayıda Yahudi kökenli aydın, bilim insanı, akademisyen de var. İsrail devletinin Filistin halkına yönelik yaptığı soykırıma yönelik öfke ve tepki giderek daha geniş kesimleri kapsıyor. İsrail’in katliamlarına karşı durulmasına Yahudi düşmanlığı, antisemitizm diyenler ise, Filistin halkına karşı yapılan katliamları meşru göstermenin, tepkileri püskürtmenin peşinde. Bundandır Almanya’da sadece solu değil İsrail devletinin soykırımına karşı duran Yahudileri de antisemitist ilan edebiliyorlar.
Sol Parti‘deki antisemitizm tartışması
Aynı zamanlara denk gelen bir tartışma da sol içinde yürüyor. Sol Parti (Die Linke) gençlik örgütü Solid’in kongresinde, delegelerin üçte iki çoğunluğuyla İsrail devletinin Filistin halkına soykırım yaptığı yönünde bir karar alındı. 12 bin üyesi olduğu söylenen gençlik örgütü “Bir daha asla soykırıma sessiz kalmayalım” diyen kararını açıklarken Sol Parti yönetiminin Gazze konusundaki tutumunu eleştirdi. “Gazze’deki soykırıma sessiz kalınmış, İsrail devlet projesinin sömürgeci ve ırkçı niteliği fark edilmemiş ve işlediği suçlar açıkça adlandırılmamıştır” denildi. “Filistin’in kurtuluşu, bölgeden emperyalizmi ve kapitalizmi kovacak daha geniş bir demokratik ve sosyalist devrimin parçası” olarak nitelendirildi.
Gençlik örgütünün aldığı kararından ardından Parti Eş Başkanları Jan van Aken ve Ines Schwerdtner, gençliği uyararak, kararın partiyi bağlamadığını, “İsrail ve Filistin’e tek taraflı bir bakış açısının sorunları çözmeyeceği”ni savundular. Özellikle Bild ve Die Welt gazeteleri, kararı “solcuların antisemitizmi” olarak duyurdu.
Ayrıca aralarında Gregor Gysi, Bodo Ramelow ve Dietmar Bartsch’ın olduğu on yedi milletvekili, gençlik örgütü Solid’e karşı önlem alınması çağrısında bulundukları bir mektup yayımladı. Mektupta, “Ne bu siyasi yönelim ne de bu siyasi kültür hoş görülmeli” denilerek parti yönetimi göreve çağrıldı.
Sol Parti gençlik örgütü Solid’in aldığı kararda, son aylarda Almanya’da Gazze konusunda yapılan kitlesel gösteriler İsrail devleti ile Yahudileri eşitleme politikasının iflas etmesinin etkisi olmadığı söylenemez.
Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!