Cumartesi Anneleri’nin 705’inci hafta eylemi bir kez daha polis ablukası ve baskısı altında gerçekleşti.
Eylemin 700’üncü haftasında getirilen yasakla birlikte polis saldırısı da başlamış, geçen hafta İHD önünde yapılmak istenen basın açıklaması da engellenmişti. Anneler ve destek için orda bulunanlar tartaklanmış, basının görüntü alması engellenmişti.
Gözaltına alındıktan iki gün sonra cansız bedeni bulunan Abdülmecit Baskın için 705. haftada bir araya gelen Cumartesi Anneleri’nin sokakta eylem yapılmasına yine izin verilmedi. Bunun üzerine İHD İstanbul Şubesi önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklama sırasında polis basının görüntü almasını ve haber takibi yapmasını engellemeye çalıştı, arbede yaşandı.
Cumartesi İnsanları’ndan Besna Tosun okuduğu basın açıklamasında “700. haftasına kadar hiçbir sorun yaşanmadan Galatasaray’da gerçekleştirdiğimiz buluşmalarımız 6 haftadır polis şiddeti ile engelleniyor. Anayasal hakkımızı kullanarak barışçıl toplanma ve basın açıklaması yaparak düşünce ve ifade özgürlüğümüzü kullanma hakkımız ihlal ediliyor. Görev başında olmayan Beyoğlu Kaymakamı adına alınan yasak kararlarıyla sokağa çıkmamız bile engelleniyor. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) her türlü kötü muameleyi yasaklayan 3. Maddesi, Anayasa’nın 17. Maddesinde ve Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerine aykırı bir biçimde sokakta işkenceye tabi tutuluyoruz” dedi.
Daha sonra açıklamada gözaltında infaz edilen Abdülmecit Baskın davası hakkında bilgi verildi. Baskın’ın 2 Kasım 1993 tarihinde Ankara’da kendilerini polis olarak tanıtan, polis yelekli, telsizli bir ekip tarafından gözaltına alındığı, iki gün sonrada cansız bedeninin bulunduğu aktarıldı. Açıklamada “Baskın’ın cansız bedeni, Ankara Gölbaşı mevkiinde bir köylü tarafından bulundu. Baskın, Milli İstihbarat Teşkilatı Genel Koordine Merkezi’ne 200 metre mesafedeki metruk bir binanın arkasında elleri arkadan bağlanmış ve ateşli silahla vurularak öldürülmüştü” denildi.
2011 yılında Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada bugüne kadar hiçbir ilerleme kaydedilemediğinin belirtildiği açıklamada Baskın’ı öldürenlerin cezalandırılması istendi.