Gözaltına Alınan Madenciler: Ölmek Var, Dönmek Yok!



Gece saatlerinde Kurutuluş Parkı’ndaki direniş alanından gözaltına alınıp özel eşyalarına bile el konulan Fernas Madencilik işçileri, açlık grevinin 3, direnişin 52’inci gününde saat 13:00’te yine Kurtuluş Parkı’nda olacaklarını, sorun çözülünceye kadar hiçbir yere gitmeyeceklerini duyurdular


Fernas Madencilik işçileri gece saatlerinde darbedilerek gözaltına alındı, direniş alanları dağıtıldı, özel eşyalarına bile el konuldu. Madenciler iki gündür madenleri denetlemekle görevli Enerji Bakanlığı’na yürümelerinin engellendiği noktada yemiyor, konuşmuyor ve yalınayak vaziyette yerde yatar halde bekliyordu. “Biz söyleyeceğimizi söyledik, bundan sonra konuşmayacak, yemeyecek, bulunduğumuz yerden kalkmayacağız” demişlerdi.

Direnişin 51, açlık grevinin 2’inci günü olan dün gece polis etraflarını sardı, “memleketinize dönün” dedi. Madenciler “Biz yerin altından çıkıp geldik, kazanana kadar hiçbir yere dönmüyoruz. Memleketin her yeri memleketimiz” yanıtı verdiler. Aralarında Bağımsız Maden-İş Sendikası yöneticilerinin de bulunduğu 34 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan biri de Umut-Sen Meclisi üyesi Ezgi Gözoğlu’ydu. Daha sonra madencileri gözaltında ttuldukları merkezde ziyaret eden EMEP Milletvekili Sevda Karaca, darbedilen Gözüoğlu’nun yüzünün kanlar içinde kaldığını açıkladı. Karaca, madencilerin dışarıda seslerinin büyütülme çağrısı yaptıklarını da vurguladı.

Kurutuluş Parkı’ndaki direniş alanını dağıtan polis etrafını bariyerlerle kapattı.

İfade işlemleri bitip serbest bırakılan madenciler, hiçbir yere gitmeyeceklerini, direnişi sürdüreceklerini açıklayarak saat 13:00’te tekrar Kurtuluş Parkı’nda olacaklarını duyurdu.

Serbest bırakılan işçilerin eşyalarıysa halen gözaltında, kendilerine teslim edilmedi.

Açlık grevine devam eden ve “Ölmek var dönmek yok” diyen madencilerle dayanışmayı büyütmek tarihsel bir görevdir. Onlara dayatılan kuralsızlık, yasa tanımazlık sermayenin gelecek için tasarladığı vahşi sömürü rejiminin ifadesidir. Madenciler bu saldırının karşısında inatçı bir direniş sergiliyor, bu direnişi büyütmek tüm işçi ve emekçilerin tarihsel görevidir.

Madencilerin talepleri yasaların uygulanması: Ölümle burun buruna çalıştıkları ocakta işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınması, Soma ortalamasından yüzde 35 oranında düşük olan ücretlerinin o ortalamayla denkleştirilmesi, Bağımsız Maden-İş’e üye oldukları için işten atılmamaları, atılanların geri alınması!

***

AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Soma Fernas Madencilik’te işçiler düşük ücretlere, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasına karşı Bağımsız Maden İş Sendikasında örgütlendi. İşçilerin örgütlenmesi büyüyünce sendika üyesi beş öncü işten çıkarıldı. Bunun üzerine maden önünde başlayan direniş yeni katılımlarla büyüdü.

Maden önünde, Soma merkezde yapılan eylemlerle sürdürülen direniş daha sonra Nasıroğlu’nun Bodrum’daki lüks otelinin önüne, Ankara ve İstanbul’a taşıdı. Meclis’e ve Fernas Holding önüne yürümek isteyen madenciler gözaltına alındı, darbedildi. Tüm muhataplara seslerini duyurmak için her kapıyı çalan, eylem biçimini kullanan madenciler çözümsüzlük devam edince 25 Eylül’de Soma’dan Ankara’ya bir bölümü yalınayak olmak üzere yüzlerce kilometrelik bir yürüyüş düzenledi.

Günlerce süren yürüyüşle geldikleri Ankara’da kente alınmadılar. Kararlılıkları ve dayanışmanın gücüyle girdikleri kentte Meclis’te grubu bulunan tüm partilerle görüştüler, hepsi madencileri haklı buldu. Bakanlıklara dosyalar sundular. Bu süre boyunca Kurtuluş Parkı’nda yatıp kalkarak nöbet tutan madenciler, son olarak madenleri denetlemekle görevli Enerji Bakanlığı’na dosya sunmak üzere yürümek istediler. Önleri kesilen madenciler polis barikatı açılmayınca durduruldukları yerde yalınayak biçimde yatıp açlık grevine başladılar, konuşmayacaklarını açıkladılar. Dün gece de gözaltına alınıp direniş alanları dağıtıldı.