Birleşik Metal-İş: Anayasa’ya Aykırı Grev Yasaklarını Tanımıyoruz!



Birleşik Metal-İş’in örgütlü olduğu beş işletmede alınan grev kararı, MESS’e üye 4 işletme için “milli güvenliği tehdit” denilerek AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Resmi Gazete’de de yayınlanarak yürürlüğe giren kararıyla yasaklandı.


Birleşik Metal-İş, dördü MESS üyesi (GE Grid Solutions, Hitachi Energy, Schneider Elektrik, Arıtaş Kriyojenik) biri geçen ay MESS’ten ayrılmış (Green Transfo) beş işletme için oturduğu toplu sözleşme masasında IMF’nin buyurduğu, patronların murat ettikleri kolektif bir tutumu yansıtırcasına yüzde 40 oranında ücret artışı teklif etti. MESS’in bu dayatmasına karşı işçiler yüzde 125 oranında artış talep etti. MESS ayrıca 3 yıllık sözleşme ve esnek çalışmanın da önünü açacak dayatmalarda bulundu. Böyle olunca işçiler grev kararı aldı.

İlk olarak 4 Aralık’ta Hitachi’nin Kartal, Tuzla, Dilovası ve Dudullu’daki 4 fabrikasında 500 işçi greve başladı. GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik işletmelerine bağlı 3 fabrikada ise dün (13 Aralık Cuma) greve çıktılar. Bunların dışında, Balıkesir Gönen’de bulunan MESS üyesi Arıtaş Kriyojenik fabrikasında 19 Aralık günü, Kocaeli/Çayırova’da bulunan Green Transfo fabrikasında ise 25 Aralık günü greve çıkacaklarını açıkladılar.

Şu anda 7 fabrikada bin 600 işçi grevde. Önümüzdeki günlerde 2 fabrikada daha 400 işçi greve başlayacak. Toplam 2 bin işçi grevde olacak.

Birleşik Metal-İş iktidarın MESS patronlarının gönlünü hoş tutmak için aldığı grev yasaklama kararına karşı bugün Genel Merkez binasında bir basın toplantısı düzenleyerek “Anayasaya aykırı grev yasaklarını tanımıyoruz” dedi.

Erteleme değil yasaklama!

Sendika Genel Başkanı Özkan Atar tarafından Genel Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamada, grev süreci özetlendikten sonra Resmi Gazetede yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile 4 işletmeye bağlı 10 fabrika için grevlerin 60 gün süreyle “ertelendiği” belirtilerek “ertelemenin” yasak anlamına geldiği, çünkü daha sonra grev yapmanın söz konusu olamayacağı vurgulandı.

“Milli güvenliği bozucu nitelikte” mi?

Yasaklama kararının gerekçesinin grevlerin “milli güvenliği bozucu nitelikte” olması şeklinde ifade edildiği hatırlatılan açıklamada bunun gerçeği yansıtmadığına ilişkin şu bilgiler verildi:

Grev yasaklamalarının yapıldığı işyerleri trafo üreten ve ürettiklerinin tümünü de ihraç eden işletmelerdir. Dolayısıyla, bu fabrikaların yurt içine yönelik üretimleri yoktur ve bu nedenle de Türkiye’nin milli güvenliği bozması söz konusu olamaz. Ayrıca, trafo üreten fabrikaların milli güvenliği nasıl bozduğunu anlamak mümkün değildir. Grev yasaklama kapsamında bulunan fabrikalardan birisi de Balıkesir/Gönen’de bulunan MESS üyesi Arıtaş Kriyojenik işyeridir. Bu fabrika kriyojenik üretimi yapmaktadır. Yapılan üretim düşük sıcaklıklarda sıvılaştırılmış gazların depolanması ve taşınması için tasarlanmış depolardır. Sıvı gazın taşınması için yapılan üretim, milli güvenliği nasıl bozmaktadır? Üstelik Türkiye’de bu üretimleri yapan bu işletmeler dışında onlarca işletme vardır.

MESS üyesi olmayan Green Transfo’da grev yasaklanmadı!

Açıklamada 25 Aralık’ta greve gidileceği açıklanan ve MESS’ten bir ay önce istifa eden Green Transfo işyerinde grevin yasaklanmadığına işaret edilerek bunun ne anlama geldiğine dair şunlar belirtildi:

Dolayısıyla aynı işi yapan bir fabrikada grev milli güvenliği bozarken, bir başka fabrikada ise milli güvenliği bozmamaktadır. Bu durum nasıl açıklanacaktır bilemiyoruz. Diğer yandan çeşitli sektörlerde halen devam eden çok sayıda grev varken üstelik sendikamızın örgütlü olduğu Mersen işyerinde de aylardır grevimiz sürerken yasaklama sadece 4 işletme için yapılmıştır. Diğer hiçbir işletme milli güvenliği bozmamakta ama MESS’e üye 4 işletme mi milli güvenliği bozmaktadır? Bütün bunlar grev yasağının ne kadar hukuk dışı olduğunun özetidir. Yasaklanan grevlerin olduğu işletmeler MESS’e üyedir. Sadece MESS üyesi işletmelerdeki grevler tam da adrese teslim olarak yasaklanmıştır. Oysa birkaç ay önce MESS’ten ayrılan ve yine grev kararı aldığımız bir işyeri olan Green Transfo’da grev yasaklanmamıştır. Bunun anlamı açıktır. Yapılan işlemin milli güvenlikle ilgisi yoktur ve bir sermaye örgütünün korunmasından başka bir anlamı da yoktur.

20 yılda 19 “grev erteleme”!

Birleşik Metal-İş’in açıklamasında günlerdir “grev yasağına gitmeyin, bundan medet ummayın” diye uyardıkları hatırlatılıp 2003 ile 2023 dönemi arasında (AKP’li yıllar) toplam 19 “Grev Erteleme” kararı verildiği hatırlatılarak bu yasakların işçi sınıfı açısından nasıl bir anlam taşıdığı anlatıldı. Yasak kararlarına dair verilen yargı kararlarına da işaret edilerek şunlar özetlendi:

Bu dönem içinde ertelenen grevlere 195 bin işçi katılacaktı. Bu yasaklar nedeniyle 195 bin işçinin özgür toplu pazarlık hakkını kullanması iktidar tarafından engellenmiştir. Yasaklanan grevler arasında bulunan, 29 Ocak 2015 tarihinde 22 işyerinde, 19 Şubat 2015 tarihinde ise 20 işyerinde uygulanmak üzere alınan grev kararı, 30 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiş, bu karar üzerine Anayasa Mahkemesi’ne gidilmiştir. Anayasa Mahkemesi, (2015/14862 – Karar Tarihi: 9/5/2018 – R.G. Tarih ve Sayı: 20/7/2018-30484) grevin ertelenmesine ilişkin ilk derece mahkemelerinin kararlarında ortaya konan gerekçelerin ilgili ve yeterli olmadığı sonucuna varıldığından Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiş ve 50.000 TL manevi tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Daha önce yasaklama yapılan işyerleri arasında bugün yeniden yasaklama yapılan işyerleri de bulunmaktadır. Dolayısıyla, şimdi yapılan yasaklama Anayasa Mahkemesi tarafından hukuka uygun bulunmamıştır. Anayasa Mahkemesi, “millî güvenlik” kavramının uygulayıcıların kişisel görüş ve anlayışlarına göre genişleyebilecek, öznel yorumlara elverişli, bu nedenle de keyfiliğe dek varabilir çeşitli ve aşamalı uygulamalara yol açacak genel bir kavram olduğunu, Bakanlar Kurulu kararında yalnızca grevin ertelenme sebebinin zikredildiği, bunun dışında bir açıklamaya yer verilmediğini, grevin uygulandığı işyerlerindeki üretimin bir süre durmasının millî güvenliği nasıl ve ne şekilde bozduğunun açıkça ortaya konulması gerektiğini, ikna edici bir gerekçe olmaksızın çok geniş bir şekilde yorumlanmasının ekonomik bazı sonuçları olacak olan bütün grevlerin millî güvenliği bozabileceği sonucuna ulaştırabilecek ve Anayasal haklara demokratik toplumda gerekli olmayan ve ölçüsüz müdahalelere yol açabileceğini, somut olayda ise idarenin MESS ile yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde başvurucu sendikanın temsil ettiği otuz sekiz işyerinin tamamı için grev erteleme kararı aldığını, söz konusu kararı için ikna edici bir açıklama getirmediğini, sendikaya YHK’ya başvurmaktan başka seçenek bırakılmadığını ve söz konusu erteleme kararı ile anayasal bir hak olan grev ve toplu sözleşme hakkının kullanılmasının fiilen anlamsız hâle geldiğini, işçilerin grev yaparak işverenleri daha avantajlı bir toplu iş sözleşmesi yapmaya zorlama fırsatını kullanamadığını belirterek, grevin ertelenmesine ilişkin derece mahkemelerinin kararlarında ortaya konan gerekçelerin ilgili ve yeterli olmadığı sonucuna varıldığından Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi kararında belirtilen gerekçeler bugün de aynı şekilde geçerlidir. Değerli basın emekçileri, Günlerdir açıkladığımız gibi metal işçileri anayasal haklarına sahip çıkacak ve hukuk dışı bu karar yerine Anayasa’dan doğan haklarını kullanmaya devam edeceklerdir. Siyasi iktidar da Anayasa’ya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duymalıdır. Anayasa Mahkemesi’nin sendikamızla ilgili verdiği kararın yanı sıra Kristal-İş Sendikası’nın 2014 yılında yaptığı başvurusu üzerine bir başka kararı da vardır ve bu kararda da grev yasağının Anayasa’ya aykırı olduğu belirtilmektedir.

‘Adil bir TİS imzalanıncaya kadar grevdeyiz!’

Açıklama metal işçilerinin Anayasa’dan doğan haklarına sahip çıkacağı ve Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulayarak grevlerini sürdüreceklerinin vurgulanması ve sendika aleyhinde verilen grev yasaklama kararları hatırlatılarak şöyle sonlandı:

Grevlerimiz, üyelerimizin kabul edeceği adil bir toplu iş sözleşmesi imzalanıncaya kadar dün olduğu şekliyle sürecektir. Sermaye ve iktidara düşen görev, grevleri yasaklayarak özgür toplu sözleşme hakkını engellemek değil, işçilerin talep ve beklentilerinin gereğinin yerine getirilmesidir.

Sendikamız Aleyhine Verilen Grev Erteleme Kararları: 1. 29 Ocak 2015 tarihinde 22 işyerinde, 19 Şubat 2015 tarihinde ise 20 işyerinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 30 Ocak 2015 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.

2. 18 Ocak 2017 tarihinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 18 Ocak 2017 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.

3. 20.01.2017 tarihinde ABB Elektrik Sanayi A.Ş. – Grid Solutions Enerji Endüstrisi San Ve Tic. A.Ş. – Schneider Elektrik San Ve Tic. A.Ş – Schneider Enerji Endüstrisi San. Ve Tic. A.Ş işyerlerinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.

4. MESS’e bağlı 30 işyerinde 2 Şubat 2018 tarihinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 26.01.2018 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile ertelenmiştir.

5. 13 Aralık 2022 tarihinde Bekaert İzmit Çelik Kord Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketinde uygulanmak üzere alınan grev kararı 13.12.2022 tarihinde Cumhurbaşkanı kararı ile ertelenmiştir.

6. 23 Ocak 2023 tarihinde Schneider Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş. işyerinde (Green Transfo Energy Turkey Enerji Endüstrisi San. ve Tic. A.Ş.) uygulanmak üzere alınan grev kararı 24.01.2023 tarihinde yayınlanan Cumhurbaşkanı kararı ile ertelenmiştir.