‘Demokratik Sosyalist’ Mamdani New York’u Kazandı; Şimdi Ne Olacak?



Mamdani’nin sosyalizmi, kendi tanımlamasıyla, “Herkes için daha iyi bir gelir dağılımı” söylemine dayalı ve otobüslerin ücretsiz olması, bazı kriterlere uyan kiraların dondurulması, belediyeye ait, dolayısıyla fiyatların daha ucuz olacağı marketlerin açılması ve ailelere çocuk bakım desteği gibi sosyalizm kırıntısı vaatlerden oluşuyor. Yani sosyal harcamaların olduğu bir kapitalizm


Aras Coşkuntuncel

Salı günü “Demokratik Sosyalist” etiketiyle seçimlere giren Zohran Mamdani, New York’un ilk Müslüman, ilk Güney Asya kökenli ve neredeyse son yüz yılın en genç belediye başkanı seçildi. Mamdani’nin bu zaferi üç açıdan oldukça önemli. Birincisi işçi ve emekçilerin gündelik somut ihtiyaç ve taleplerini merkezine alan mesajlar sadece popüler değil, aynı zamanda bu tarz siyaset açık ki birbirlerinden pek farkı olmayan diğer Cumhuriyetçileri ve Demokratları yenmenin de yolu. Emekçiler, gençler, kadınlar emek yanlısı cesur politika ve platformlara aç. İkincisi Mamdani’nin ve New York’taki “Demokrat Sosyalistlerin” ve yerel, ulusal birçok örgütün 26 bin gönüllüye ulaşan, on binlerce kapıyı tek tek çalıp meydanlarda çalışma yürüten, gençleri, emekçileri, göçmenleri şevkle harekete geçirebilen, yeni teknolojileri geleneksel örgütleme çalışmalarının hizmetine veren seçim kampanyası ve örgütlenmesi, sosyalistler için örgütlenmenin hem yolunu gösteriyor hem de sosyalistlere bir örgütlenme koridoru açıyor. Vaatlerinin bazılarının gerçekleşmesi ve hem belediye başkanı olarak kendisinin hem de bu hareketin Trump yönetimine karşı direnebilmesi için bu örgütlü mücadelenin devam etmesi, hatta daha da büyümesi lazım. Üçüncüsü kendini Demokrat Partiye eklemleyen ve Demokrat Partiyi seçimlere odaklı, yerel ya da federal düzeyde seçtirebildikleri adaylarla içeriden değiştirebileceğine inanan “Demokratik Sosyalistler” ve Mamdani’ye çok güvenmemek lazım. Mamdani’nin yeni bir Bernie Sanders ya da Alexandria Ocasio-Cortez olacağı açık.

ABD’de federal seçimlerin çift sayılı yıllarda kasımın ilk pazartesinden sonraki salı günü yapılması 1845 yılından beri yasayla sabitlenmiş. Çiftçilere ve çiftçilerin şehre gelip oy kullanabilmesine kolaylık olsun diye hasat sonrası ama kış öncesi, Kasım ayında ve kilise günü olan pazar sonrası ve çiftçilerin pazar kurma günü olan çarşamba öncesi bir gün düşünülmüş. Birçok eyalet ve şehir de yerel seçimler için bu kural ve mantığı benimsemiş ve böylece hemen her yıl kasımın ilk pazartesinden sonraki salı günü yerel ya da federal seçimler günü haline gelmiş. Geçtiğimiz salı günü birçok yerel seçim olmasının sebebi bu. Ve bu seçimler içinde en ilgiyle izleneni, hem kendi partisinin hem de Cumhuriyetçilerin tüm çabalarına rağmen yükselişini sürdüren Mamdani’nin seçimiydi. Trump eğer “Komünist Mamdani seçilirse” New York’a federal fonları keseceği tehdidinde bulunmuş, birçok Demokrat Parti kodamanı ya Cuomo’yu desteklemiş ya da Mamdani’yi desteklemekten geri durmuşlardı. Mamdani de zafer konuşmasının hedefine Trump’ı aldı, “Mücadele etmeye hazırız” dedi ve Demokrat Partiye de Trump’a karşı “yanıma gelin” mesajı verdi.

Sosyalizm söylemi

Mamdani’nin sosyalizmi, kendi tanımlamasıyla, “Herkes için daha iyi bir gelir dağılımı” söylemine dayalı ve otobüslerin ücretsiz olması, bazı kriterlere uyan kiraların dondurulması, belediyeye ait, dolayısıyla fiyatların daha ucuz olacağı marketlerin açılması ve ailelere çocuk bakım desteği gibi sosyalizm kırıntısı vaatlerden oluşuyor. Yani sosyal harcamaların olduğu bir kapitalizm. Bu bile New York Post’un manşetine Mamdani’yi elinde orak-çekiçle çizmesine ve Cumhuriyetçilerin, bazı Demokratların ve Elon Musk gibilerinin Mamdani’den komünist olarak bahsetmesine yetti. Müslüman olduğu için New Yorklulara 11 Eylül’ü hatırlatan ırkçı paylaşımlar da gırlaydı.

Mamdani’nin arkasında kitlesel bir emek partisi yok. Seçim gecesi de “Umarım gönüllüler mücadeleyi ve örgütlemeyi bırakmaz” diye umudunu ve temennisini dile getirdi. Bunun getirisi olarak ve arkasındaki “Demokratik Sosyalistler”in Demokrat Partiye eklemlenmiş bir siyaset izlemesinden dolayı kendisi de başkanlığını sürdürebilmek için bir şekilde parti içinde kalıp içeride uzlaşmaya yönelecek. Demokrat Partide ise aynı anda iki yaklaşım vardı. Bir grup adaylığının altını oymaya çalışırken Obama ve Bernie Sanders’ın başını çektiği grup Mamdani’yi makulleştirip parti içinde bir oyuncuya çevirmeye ve kampanyasını, örülen ağı Demokrat Partiye devşirmeye uğraşıyordu. İlk grup kaybetti, ikinci grup başarılı oluyor.

Makul Mamdani

Ön seçimler ile salı günkü seçimler arasında milyarderlerden bağış kabul etmeye başladı; Filistin’le ilgili birçok söyleminden geri adım attı; milyarder ailesi sebebiyle New York Polis Departmanının başına getirilmiş fanatik siyonist Jessica Tisch’i görevde tutacağını açıkladı; daha önce bahsettiği polis teşkilatının finansmanını kısmak gerektiği söyleminden geri adım attı; yönetimine siyonistleri de alacağının sözünü verdi; Trump yönetiminin Venezuela açıklarında donanmayı yığdığı, sivil botları bombaladığı, bakanlarının Venezuela ve Küba’yı tehdit ettiği günlerde Nicolas Maduro ve Miguel Diaz-Canel için “diktatör” deyip seçimleri, medyayı, muhalefeti bastırıyorlar diye ortaya atladı.

Screenshot

New York belediye başkanlığı seçimlerinin önemi, sosyalist ve işçi sınıfı eksenli bir mücadele için alan açmış olması ve sosyalizm mesajının emekçiler, gençler, kadınlar, göçmenler arasındaki popülerliğini kanıtlamış olması. Bu sadece New York için geçerli değil, İşçi Sınıfı Politikaları Merkezi (CWCP) ve partnerlerinin yakınlarda yayımlanan oldukça geniş kapsamlı araştırmasına göre, ekonomik adaleti dillendiren işçi sınıfı odaklı bir siyaset bütün seçimlerde kritik öneme sahip ve tarihsel olarak işçi sınıfı kentlerini içinde barındıran Wisconsin, Ohio, Michigan, Pensilvanya gibi eyaletlerde oldukça etkili ve bu eyaletlerdeki seçmenlerin çoğunluğu, iki partinin dışına çıkacak “yeni bir siyasi güce” ve “bağımsız bir siyasi işçi birliği” kurulmasına destek veriyor. İrili ufaklı birçok sosyalist örgüt ve grubun bu andan yararlanıp üzerine sosyalist bir hareket inşa edip etmeyeceği, seçim sürecinde yaratılan örgütlülüğün ve mücadelenin sürdürülüp yükseltilmesine bağlı.

Evrensel