Dilovası’nda Göz Göre Göre Yaşanan Katliama Öfke Büyüyor



Dilovası’nda 3’ü çocuk 6 kadın işçinin ölümüne yol açan patlama sonrası ortaya çıkan ihmaller öfkeyi büyüttü. Kadın, emek ve meslek örgütleri “Bu bir kaza değil, cezasızlıkla beslenen bir katliam” diyerek sorumluların hesap vermesini istedi


Kocaeli’nin Dilovası ilçesinde Ravive Kozmetik’in parfüm doldurma atölyesinde yaşanan patlama ve ardından çıkan yangında üçü çocuk altı kadın işçinin yaşamını yitirmesi ilçeyi ayağa kaldırdı. Kadın örgütleri, DEM Parti yöneticileri ve İHD facianın gerçekleştiği işyeri önünde buluşarak “Bu bir iş kazası değil katliamdır. Sorumlular istifa etmelidir”dedi. Açıklama boyunca “Kadınlar soracak katillerden hesabı”, “Kaza değil cinayet” ve “Sermaye elini çocuklardan çek” sloganları yankılandı.

‘25 Kasım’a giderken kadınlar katlediliyor’

TJA aktivisti Sebahat Tuncel yaşananların “devlet ve şirket sorumsuzluğunun en çıplak hali” olduğunu vurgulayarak kadın ve çocukların yaşam hakkının sistematik biçimde yok sayıldığını söyledi. “Biz öldürülmeyelim diye mücadele ederken yanı başımızda kadınlar katledildi. Yeter artık. Sorumlu olan herkes istifa etmelidir” diyerek tepkisini dile getirdi.

DEM Parti Milletvekili Kezban Konukçu da Dilovası’ndaki çalışma koşullarını “cehennem düzeni” olarak nitelendirdi ve insanca yaşam koşullarının ancak ortak mücadeleyle kurulabileceğini belirtti.

Katliamın adım adım geldiği ortaya çıktı

Basın açıklamasını okuyan İSİG Meclisi temsilcisi Elif Yetiğin, olay yerinde yapılan incelemelerin facianın bir ‘kaçınılmazlık’ değil, ağır ihmal sonucu yaşandığını gösterdiğini söyledi. Atölyenin yangına dayanımı olmayan poliüretan panellerle kaplı olduğu, binanın yalnızca tek bir çıkışının bulunduğu ve acil kaçış yönetmeliğinin tamamen yok sayıldığı anlaşıldı. İçeride ne yangın söndürme ne alarm ne de yağmurlama sistemleri vardı. İşçilerin hiçbirine doğru düzgün eğitim verilmediği, koruyucu ekipman sağlanmadığı, üstelik işyerinde çocuk işçilerin çalıştırıldığı belirlendi.

Mahalle sakinlerinin tüm bu koşulları defalarca CİMER’e ve belediyeye şikayet ettiği, buna rağmen işyerinin kapatılmadığı aktarıldı. Yetiğin, “Bu tablo, denetimsizliğin ve cezasızlığın nasıl bir canavara dönüştüğünün göstergesidir” dedi.

“Bu bir kaza değil örgütlü bir cezasızlık rejimi”

İSİG verilerine göre yalnızca Ekim ayında 169, yılın ilk 10 ayında ise bin 737 işçi hayatını kaybetti. Ölümlerin en az 75’i çocuk işçilerden oluşuyor. Yetiğin, sistemin kadın ve çocuk emeğini merdiven altı atölyelere mahkûm ettiğini vurgulayarak, “Bu ülke, sömürünün en derin biçimlerinin normalleştirildiği bir düzen üretiyor. Yaşanan bu katliamın ortakları, bu cezasızlık rejimini sürdüren tüm kurumlardır” dedi.

Soruşturma başladı ama sorular yerli yerinde duruyor

Patlamanın ardından adli ve idari soruşturma başlatıldı. İş yeri sahibi Kurtuluş Oransal Yalova’da yakalandı; sorumlu yöneticilerle birlikte on bir kişi gözaltına alındı. İŞKUR ve SGK’da görevli yedi personel soruşturma kapsamında açığa alındı.

Ancak yanıt bekleyen kritik sorular hâlâ gölgesini koruyor. Yanıcı ve parlayıcı maddelerle çalışan bu fabrikanın konutların arasında faaliyet göstermesine nasıl izin verildi? CİMER’e yapılan şikayetler neden karşılık bulmadı? Çocuk işçi çalıştırıldığı açıkça bilinirken devlet neden harekete geçmedi? Atölyenin ruhsatı, denetim raporu, itfaiye uygunluk belgesi var mıydı? Varsa, bu belgeler nasıl verildi?

“Hesap sorulana kadar buradayız”

Kocaeli Kadın Platformu, İSİG, TMMOB ve TTB açıklamanın sonunda ortak bir kararlılık vurgusu yaptı:
“Dilovası’ndaki bu katliamın hesabı sorulana, iş cinayetleri durdurulana, çocuk işçilik tamamen yasaklanana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

Gebze / Alınteri