İsviçre İnşaat İşçileri Grevde: Daha Kısa İş Günü, Adil Ücret



İsviçre’de inşaat işçileri daha iyi çalışma koşulları için grevde


İşçi sınıfı dünyanın her yerinde çok zor koşullar altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Proletaryanın kimi bölükleri var ki, ne çalışma saatleri belli ne ücretlerini ne zaman alacakları… Özellikle Türkiye’de inşaat işkolu, işçilerin bunu derinlemesine yaşadıkları, nerede iş bulurlarsa oraya doğru hareketlendikleri, ailelerine maddi olarak nefes aldırmak için geceli gündüzlü ölesiye çalıştıkları bir sektör. Çalışma ve barınma koşullarına isyanlarını “Köle değiliz!”, “Kölece çalışmaya hayır!” diyerek dile getiren inşaat işçileri, hakları için iş bırakma, işgal, oturma eylemi de içinde olmak üzere çeşitli eylem biçimleri geliştiriyorlar.

İnşaat işçileri İsviçre’de de daha iyi çalışma koşulları için mücadele ediyor ve ulusal çerçeve sözleşmesini yenilemek istiyorlar. İnşaat grevi ve protesto eylemleri Tessin, Bern, Lozan, Cenevre, Luzern, Neuenburg ve Basel kantonlarında gerçekleşti. Grev ve protesto 14 Kasım’da Zürih’te devam edecek.

Evrensel Gazetesi’nden Emine Sarıaslan Unia Sendikası’nda inşaat sektöründen sorumlu olan Nico Lutz ile röportaj yaptı:

İnşaat işçileri neden greve gidiyor? Hedefleriniz neler?

İnşaat ana sektörünün toplu iş sözleşmesi 2025 yılı sonunda sona eriyor. Sözleşme olmazsa asgari ücret, 13. maaş ve hastalık durumunda maaşın devamı gibi haklar da ortadan kalkıyor. Bu yüzden bu konu inşaat işçileri için çok önemli. İşçiler toplu iş sözleşmesi istiyor, ama daha iyi bir sözleşme. Bugün en büyük sorunlardan biri aşırı uzun çalışma saatleri, özellikle yazın. İşçiler kavurucu sıcakta planlı olarak 9 saate kadar çalışıyorlar. Çoğu zaman buna plan dışı fazla mesai ekleniyor. Bu da demek oluyor ki, işçiler evden çocukları uyurken çıkıyor ve akşam çocuklar tekrar uyumuşken yorgun argın dönüyorlar. Bu yüzden gençlerin bu güzel mesleği seçmeye isteksiz olmalarına şaşmamalı. Ayrıca şirket deposundan şantiyeye yol süresi de çoğu zaman ödenmiyor. Bu nedenle inşaat işçileri geçen yıl taleplerini açıkladılar:

  • Daha kısa çalışma günleri
  • Ücretli mola
  • Ücretsiz yol süresine son
  • Yaşam pahalılığı nedeniyle adil bir maaş artışı

Grev farklı bölgelerde nasıl geçti?

İnşaat işçileri hakları ve onurları için mücadele etmeye alışkındır. Tessin, Bern ve Basel’deki, ayrıca Fransızca konuşulan kantonlardaki protesto günleri çok etkileyiciydi. Sendikalar, Tessin ve Romandie (Fransızca bölge) gibi Latin İsviçre kantonlarında her zaman daha yüksek bir örgütlenme oranına sahipti, bu yüzden daha iyi seferberlik sağlandı. Tessin’de 2 bin 500, Romandie genelinde 7 bin inşaat işçisi katıldı. Bern ve Kuzeybatı İsviçre’de ise her birinde yaklaşık bin kişi vardı. Bu sayılar üç yıl öncesine göre daha iyi. Gelecek hafta ise Zürih’te grev protesto yapılacak.

İsviçre İnşaat İşverenleri Birliği (SBV) buna nasıl tepki verdi?

İsviçre İnşaat İşverenleri Birliği (SBV), 2025 yazına kadar müzakereleri reddetti. Normalde şubat veya martta başlarız, bu yüzden SBV yüzünden zaten gecikmeli başladık. Görüşmek yerine, SBV Ağustos ayında kendi “modern” sözleşmesini sundu.
Ama “modern” demek onların gözünde şuydu:
•    Daha uzun çalışma günleri, daha düşük ücret
•    Cumartesiyi normal iş günü saymak (fazla mesai ödemesi olmadan)
•    Yaşlı işçiler ve hastalık/kaza durumunda işten çıkarmaya karşı korumayı kaldırmak
•    Yeni mezunlar için daha düşük maaşlar
Ve ayrıca, yıllar süren zorlu müzakerelerle kazandığımız tüm iyileştirmeleri bir çırpıda geri almak istediler. Biz de onlara dedik ki: “Bunu unutun.” Defalarca müzakerelerin hızlandırılmasını önerdik. Eylül ayında bir sonuç istedik. Ayrıca açıkça duyurduk ki, inşaat işçileri ekim ortasından itibaren işi bırakacak. Buna rağmen, işçiler söylediklerini yapınca, SBV büyük bir öfkeye kapıldı.

Hedeflerinize ulaşacak mısınız?

Müzakereler devam ediyor, bu bile iyi bir işaret. Çünkü hem işçiler hem de şirketler ulusal çerçeve sözleşmeden (Landesmantelvertrag) yana. Bu sözleşme olmadan ücret dumping’i olur; düzgün şirketler zarar görür çünkü düşük ücret veren şirketler daha ucuz fiyatlarla rekabet edebilir. Bu da tüm sektörü batırır. Ancak müzakerelerdeki pozisyonlar hâlâ birbirinden çok uzak. Bu yıl bir anlaşmaya varılır mı yoksa 2026’da yeni bir grev dalgası mı olur, şimdiden tahmin etmek zor. Biz bir çözüm istiyoruz, ama bu sadece bize bağlı değil.