İMO’nun Çorlu tren faciası raporu açıklandı



İnşaat Mühendisleri Odası’nın Çorlu tren faciasına ilişkin raporu özelleştirmelerin çarpıcı sonuçlarını, denetimsizlik ve ihmallerin boyutlarını ortaya koyuyor


TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, 8 Temmuz 2018 tarihinde Tekirdağ’ın Çorlu İlçesi Sarılar Mahallesi’nde meydana gelen ve 25 kişinin öldüğü 317 kişinin de yaralandığı tren kazasına ilişkin raporunu tamamlayarak, kamuoyuyla paylaştı.

Çarpıcı tespitlere yer verilen rapor bunları aynı zamanda görsel olarak da anlattı.

“Bu olayın suçlusu yağmur değildir. Yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir” ifadelerine yer verilen raporda, özelleştirmelerin çarpıcı sonuçları, ihmaller, aksamalar ayrıntılarıyla ortaya konuldu.

Raporda 5 vagonun devrilmesine ilişkin ise “Şiddetli sarsıntı hisseden makinistler seri fren yapmış. Frene basılmasaydı tren yoluna raydan çıkmadan devam edebilirdi” iddiası dile getirildi.

Rapor, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi konferans salonunda gerçekleştirilen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Araştırmalar sonucu edinilen bilgileri değerlendiren İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cemal Gökçe, “Demiryolu hattının tarım arazileri içinden geçtiği görülmektedir. Tarım arazilerinin geçtiği yerlerde zeminin taşıma gücü zayıf olur. Çekilen fotoğraflarda balast ve alt balast tabakalarının yetersizliği nedeniyle işlevini yitirdiği hatta tabii zemin içinde kaybolduğu görülmektedir. Teknik olarak bu duruma ‘balast yutulması’ denilmektedir” dedi.

Demiryolu hattı inşa edilirken “göçme, çökme ve tabaka kayması ile boşalması” gibi olasılıkların dikkate alınmadığını belirten Gökçe, “Ayrıca yağan yağmurlar dikkate alınarak gerekli olan bakım ve kontrollerin yapılmadığı, bu kazanın sadece en son yağan yağmurlara bağlanmaması gerektiğinin bilinmesini de istiyoruz. Suçlu yağmur değildir. Yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir” diye konuştu.

2013 yılında yürürlüğe giren kanuna göre TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün demiryolu altyapısından sorumlu tutulurken, yolcu ve yük taşımacılığı hizmetlerinin  TCDD Taşımacılık A.Ş. tarafından yürütülmeye başladığını hatırlatan Gökçe, “Bu düzenlemeler, demiryollarında daha önceki yıllarda başlatılan personel azaltma uygulamalarının devamında yapılmıştır. Yeni yasayla, demiryolu ulaştırmasının organizasyon bileşenleri ve bunlar arasındaki ilişkiler büyük ölçüde yeniden tanımlanmış ve oluşturulmuştur. Bu süreçte yüzyıllık kurumsal birikimin ve çalışanların deneyim birikimlerinin birçoğunun heba edildiği gözlenmektedir” dedi.

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı sunumunun devamında şu bilgileri paylaştı:

“Olayda ön planda olan üstündeki dolgu boşalan menfez, trenin raydan çıkmasında doğrudan etkili olmayıp, buradan geçerken şiddetli sarsıntı hisseden makinistlerin seri fren yapmasına neden olmuştur. Trenin normal fren yapması ya da fren uygulamaması halinde, yoluna raydan çıkmadan devam etmesi muhtemeldi.

Özel durumlarda treni kısa mesafede durdurmak için uygulanan seri fren, trenin frenleme işlevlerinden biridir. Kurplu kesimlerde (dönemeçlerde) uygulanması güvenlik nedeniyle tavsiye edilmezken, yolun doğru kesimlerinde (aliymanlarda) uygulanmasında bir sakınca bulunmamaktadır. Altyapısı ve üstyapısı yeteri kadar iyi durumda olmayan demiryolu hatlarında uygulanan seri fren, üstyapıda burkulma gibi çeşitli geometrik bozulmalara neden olabilmektedir. Çorlu`daki olayda, uygulanan seri fren raylarda burkulmaya yol açtığı için trenin raydan çıktığı değerlendirilmektedir.

Olaydan sonra menfez dolgusunda ve menfezden sonraki hat kesiminde yapılan onarım işlerinin tekniğine uygun yapılmadığı yerinde gözlemlenmiştir. Bu koşullarda, aynı yerde benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmazdır.”

Raporun PDF’ine şu linkten ulaşabilirsiniz