Bilkent Şehir Hastanesi şantiyesi köle kampı gibi



İnşaat-İş, Ankara Bilkent Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan bir işçinin anlatımlarını paylaştı: Aylardır ücret alamıyoruz, tazminat hakkımızı almayarak ayrılmamız için uğraşıyorlar, kapıda sürekli polis var, yemekler berbat, barınma alanlarında hijyen yok!


İnşaat İşçileri Sendikası, Ankara-Bilkent Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan işçilerin çığlığını orada çalışan bir işçinin mektubunu yayınlayarak duyurdu. Mektupta işçilerin aylardır ücretlerini alamadığı, bir otobüs dolusu polisin şantiye kapısında sabit şekilde bekletildiği, işçilerin hak talebiyle yapmak istediği en küçük bir eylemde bile karşısında polisin çıkarılarak, kıyıma uğradıkları anlatılıyor mektupta.

Yüklenici ve taşeron firmaların işçileri yıldırarak tazminat hakkından vazgeçip işten ayrılmaya zorladığının belirtildiği mektup, aynı zamanda barınma ve beslenme koşullarına dair de fotoğraflardan oluşan bir teşhir yer alıyor.

Sendikanın 3’üncü Havalimanı şantiyesinde yaşanan işçi direnişinin ardından mega ya da prestij projelerinde bu devasa şantiyelerin birer karakola-kışlaya dönüştürüldüğünü belirterek paylaştığı işçi aktarımı şöyle:

Ankara-Bilkent Şehir Hastanesi’nde işçiler aylardır maaşlarını alamıyorlar. Ben de bu işçilerden biriyim. Taşeron firmalar ve tepe şirket olan CCN yükselen sesleri bastırmak ve olası bir işçi direnişini önlemek için sistemli bir şekilde işçi çıkarıyor. Amaç sayıyı azaltmak ve kendi rızasıyla çıkan (para alamayan işçiler başka şehirlerdeki işlere yöneliyor) işçilere tazminat vermemek. Eylül ayının maaşını alamayanlar var. Şantiyede sürekli olarak bir otobüs dolusu polis var. Yemekler berbat. Hijyen koşulları sıfır.

 

Yaklaşık bir ay önce elektrik kesintisi, hijyen koşulları ve yemek sebebiyle akşam saatlerinde protesto oldu. Çevik kuvvet müdahale etti. Sabahı toplu çıkışlar verildi.

 

İşçiler sahipsizlikten, parasızlıktan ve çaresizlikten dolayı bir bir işi bırakıp gidiyorlar. Alacaklarından ve tazminatlarından vazgeçerek…

 

Durum vahim ve hiç kimse burada dünyanın en büyük şantiyelerinden birinin olduğunun farkında bile değil.

 

İşçilerin çoğu mağdur oldu. Parasını alamayan yüzlerce işçi var. Senelerdir maruz kaldığımız şeyler.

 

Biz bir grup arkadaş şartlar düzeltilmeyene kadar, tazminatımızı almayana kadar koğuşları terk etmeyi reddediyoruz.

İnşaat-İş, “Arkadaşlarımız barınma yerleri ve yemeklerle ilgili de çeşitli görsellerle insanlık dışı koşulları teşhir etti” dediği açıklamada fotoğraflara da yer vererek işçilerin “Duş aldığımız yer burası. Giderler tıkalı ve perde ile örtebiliyoruz. Fıskiyeler kırık. Temizlik yok, hijyen yok. Tuvalet kısmı da böyle. Taşkınlar var. Üs katın suyu olduğu gibi üzerimizde. Kullanılan sabunlar tamamen kimyasal” bilgilendirmesini aktardı.