ATR Yapı Direniş Alanında İşçi-Gençlik Buluşması



Sakarya Şehir Hastanesi inşaatında çalışan İnşaat-İş üyesi işçilerin gasbedilen hakları için ATR Yapı önünde başlattığı direnişin 8’inci günü bir işçi-gençlik buluşmasına dönüştü.


Sakarya Şehir Hastanesi’nde çalışan İnşaat-İş üyesi 75 işçi, ödenmeyen 3 aylık ücretleri, tazminat-mesai ve diğer hakları için 8 gündür ATR Yapı genel merkezinin bulunduğu plazanın önünde geceli gündüzlü, beton kaldırımda yatarak direniyor.

İşçiler patronların kendilerini oyalamalarına, son olarak dün tüm alacakları diye ücret alacaklarına bile denk düşmeyen bir para yatırmalarına öfkeliler.

“Sadaka değil hakkımızı istiyoruz” diyerek sabah saatlerinde (22 Nisan) plazanın kapısını kapatarak girişlere engellediler.

Polis kalkanlarıyla kapıdan uzaklaştırılan işçiler, o saatten sonra Limter-İş Genel Başkanı Kamber Saygılı, DGD-SEN temsilcileriyle birlikte dar bir alanda ablukaya alındılar.

Bu gelişmeler yaşanırken daha önce de gençlere direnişle dayanışmaları çağrısı yapan İnşaat-İş Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür bir video çağrıyla olası bir gözaltı sonrasında direniş alanını gençlere emanet ettiklerini belirtti.

İnşaat-İş’in önceki çağrısı ve bugün (22 Nisan) “direniş alanımız size emanet” vurgusuyla yaptığı çağrı üzerine İstanbul’un hemen tüm üniversitelerinden gençler alana aktı.

Öğleden sonra başlayan gelişler akşam 18:00’de daha kalabalık bir nitelik kazanarak alanı kitlesel bir eylem kürsüsüne dönüştürdü.

Öğlen saatlerinde alana kendi inisiyatifleriyle Sabancı, Galatasaray, Marmara gibi üniversitelerden gençler geldi. Gençlerin kalabalıklaştığı alan bitmeyen sloganlar, yere vurulan baretler ve sohbetlerle uğuldamaya başladı.

Bu arada patron temsilcilerinin talebiyle bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmede işçilerin ücret, tazminat ve bayram mesailerinin ödenmesi kabul edildi. İşçilerin İstanbul’a geliş masrafları, direniş sürecinin maddi karşılığı gibi diğer talepleri konusunda taraflar geri adım atmadı.

Görüşme sonrasında gençlere yönelik bir konuşma yapan İnşaat-İş Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür, “Elbette burada 8 gündür geceli gündüzlü direnişimiz belirleyicidir. Ancak o masanın bugün açılmasında sizin alana gelişinizin büyük katkısı oldu” diye vurgulayarak dayanışmanın öneminin altını çizdi.

Daha sonra gençlerle işçilerin kendi koşullarını, beklentilerini anlattıkları, direnişten nasıl haberdar olduklarına dair bilgi verdikleri, dayanışma motivasyonunun nereden geldiği üzerine görüş belirttikleri sohbetlerin yapıldığı bir forum düzenine geçildi.

ATR direnişçisi bir işçi çalışma koşullarını, neden direnmeye mecbur bırakıldıklarını, sendikayla nasıl iletişim kurduklarını, taleplerini anlattığı kısa bir konuşma yaptı. Gençler ona şantiyelerdeki işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri konusundaki deneyimlerini sordu, genel olarak çalışma koşullarına dair daha ayrıntılandırılmış bilgiler istedi, İşçilerle ilgili daha kapsamlı bilgiler aldı.

İnşaat-İş Örgütlenme Sorumlusu Yunus Özgür’ün sendikanın tarihini anlattığı konuşmanın ardından gençler 19 Mart’ta neden alanlara çıktıklarını, onlara bu pratiği yaptıranın ne olduğunu, direnişle nasıl ilişkilendiklerini anlatarak aslında genel toplumsal ruh halini de özetlemiş oldular. Bir genç “Okuyorum diplomamın garantisi yok. Diploma alsam iş bulmamın… İş bulsak güvence yok ve daha birçok neden sokağa çıkmamız için yeterli gerekçe değil mi?” diye sorarak 19 Mart’taki gençlik dinamizminin altındaki dinamikleri ifade etti.

Bu sohbet devam ederken alana KESK’li emekçiler, ESP ve Devrimci İşçi Hareketi’nden devrimciler gelerek dayanışma mesajlarını ilettiler.

ESP adına yapılan konuşmada inşaat işçilerinin köle olmadıklarını örgütlenerek, direnerek gösterdikleri, ATR direnişinin bu açıdan bir manifesto niteliği kazandığı belirtilerek, işçi ve gençliğin buluşmasının tarihsel anlam ve önemine işaret edildi. Bu coşku ve kararlılıkla 1 Mayıs’ta Taksim’de olunacağının altı çizildi.

KESK’li emekçiler de 19 Mart’ta Z Kuşağı olarak tabir edilen gençliğin yeni bir dönemin kapısını araladığına işaret ederek 1 Mayıs’ta Taksim’de olacakları dile getirildi.

Bu arada saat 18:00 için buluşma çağrısı yapan üniversiteliler sloganları, pankartları ve flamalarıyla yürüyerek alana geldi. İstanbul Üniversitesi, Boğaziçi, İTÜ, Yıldız, Koç, Bahçeşehir, Medeniyet ve daha birçok vakıf üniversitesinden öğrencinin oluşturduğu renkli bileşim kısa bir temsili konuşmayla direnişin ve işçi-gençlik buluşmasının, birlikte mücadelenin öneminin altını çizdi.

Alanda “İnşaat işçisi köle değildir!”, “İşçi gençlik el ele mücadeleye!”, “Yaşasın öğrenci dayanışması!”, “Birleşe birleşe kazanacağız!”, “ATR işçisi köle değildir!”, “Direne direne kazanacağız!”, “İşçi gençlik el ele 1 Mayıs’ta Taksim’e!” sloganları haykırıldı.

Sık sık 1 Mayıs ve Taksim sloganlarının haykırıldığı alan bir çeşit 1 Mayıs kürsüsüne dönüştü.

Alanın oldukça kitleselleşmesiyle büyük bir forum düzenine geçildi. Öğleden sonra başlayan forum genişletilmiş olarak devam etti. Çeşitli üniversitelerden öğrenciler kısa konuşmalarla işçi direnişiyle dayanışmaya motive eden koşullara işaret edip, öneminin altını çizdiler. 19 Mart’tan sonra kendilerinin sık sık işçilere grev çağrısı yaptıklarını hatırlatan gençler, işçi direnişlerinin yanında olacaklarının, ATR direnişine desteğe devam edeceklerini vurguladılar.

İnşaat işçileri de kendi koşullarını anlattı, İnşaat-İş kısaca kendisini tanıttı.

İşçilerle öğrencilerin kaynaştığı, sohbetler biçiminde devam eden buluşma ilerleyen dakikalarda çekilen halaylara sahne oldu.

Direniş alanında en çok 1 Mayıs ve Taksim bahse konu edildi. Gençlerin Taksim’e gidecekleri vurgulandı. Alınan Kadıköy kararına tepki gösteren gençler DİSK önünde basın açıklaması yapacaklarını belirttiler.