Trump dün Gazze’yi Riviera yapma hayallerinin özeti olan 20 maddelik planını açıkladı. Planda Gazzelilere “çekin gidin denilmiyor”; ama gitmek isteyenlere “kolaylık sağlanacak”, kalmak isteyenlere de “Rivieralaşma sürecinin paryası olun” deniliyor. İsrail Ordusu’nun tuzaklarla dolu bir sürecin sonunda çekileceği söyleniyor, aslında çekilmeyeceği adeta haykırılıyor. “İsrail Gazze’yi ilhak etmeyecek” deniliyor ama Gazze’nin patronluğuna kendisi başta olmak üzere uluslararası sermaye kuruluşları getiriliyor. Her şey İsrail’in güvenliğinin garantilenmesi koşuluna göre planlanacak. Gazze, İngiltere eski Başbakanı Blair’in de olduğu bir emperyal komite tarafından yönetilecek deniliyor. Uzakta bir yere konulan Filistin hayali, özünde emperyalistlerin Ortadoğu için buldukları yeni model içinde uzak mı uzak bir seraba dönüştürülüyor.
İsrail’in gönlünde yatana birebir uymasa da Filistin olmayan bir Filistin hedefi!
Trump’un büyük bir şaşaayla sunduğu planı siyonist-faşist Netanyahu ona hitaben “Sizin Gazze’deki savaşı bitirme planınızı destekliyorum” sözleriyle onayladı. Ardından ekledi “Bu plan, bizim savaş hedeflerimize ulaşıyor”. Öyle ya kendisinin önden bir vampir gibi dalıp en az 70 bin insanın ölümüne, milyonların zorla göçertilmesine neden olacak bir soykırım stratejisiyle adeta düzlediği Gazze, 21. yüzyılda vahşet üzerinden yükselen pırıltılı bir Riviera yapılmaya hazırlanmıştı! Plan İsrail’in tek patron olma hayaliyle birebir örtüşmese de emperyalist güçlerin patronluğunda onun güvenliğinin ve paranın merkeze konulduğu bir anlayışla yönetilecek, gökdelenleri, pırıltılı vitrinleri, otelleriyle kapitalist dönüşümün kucağında özünden, varlığından uzaklaştırılacak bir Gazze’nin yaratılması yine de hayrına olacaktı!
Hem ucu da oldukça açıktı. Her an doğrudan İsrail’in gönlünde yatana dönüşebilirdi. Nitekim onayladığını söyleyen Netanyahu “Bu, kolay yolla da yapılabilir, zor yolla da… Eğer Hamas sizin planı reddederse ya da güya kabul edip sonra bu plana karşı çıkmak için her şeyi yaparsa, o zaman İsrail işi kendi başına bitirecektir” diyerek diri tuttuğu tehdit diliyle “en küçük fırsatı değerlendirip doğrudan kendi planımı uygulayacağım” demek istedi.
Filistinliler adına hüküm keserek…
Trup da Hamas’a yönelik tehdit diliyle ona açık çek verdi. “Hamas anlaşmayı reddederse bildiğin gibi Bibi, yapman gerekeni yapman için tam desteğimiz olacak” diyen Trump devamında pergeli genişleterek Filistinlileri de kapsayan şu sözleri sarfetti: “Onlara kaderlerinin sorumluluğunu veriyoruz, ancak terörizmi yasaklamalı ve daha parlak bir geleceğe giden yolu kendileri bulmalılar. Şimdiye kadar yaşadıkları hayatı istemiyorlar. Hamas’la zor bir hayat yaşadılar. Filistin Yönetimi, 2020’de ortaya koyduğum reformları ve barış vizyonumu tamamlamazsa, suçlayacakları tek kişi kendileri olur.”
Filistinliler adına “Şimdiye kadar yaşadıkları hayatı istemiyorlar” hükmü kesen Trump’un planı tek kelimeyle var gibi görünen ama aslında başka bir şeye dönüşen bir Filistin yaratmayı içeriyor!
İstedikleri yere, yerle bir edip çökmek!
Filistinlilere ya sürgün ya da yaratılacak Riviera’da parya olmak dışında bir seçenek sunmayan bu planın ömrünün uzun olmayacağını, ancak dünya egemenlik sisteminde zincirin belirleyici halkası olmak için her şeyi yapmayı göze alan ABD ve diğerlerinin stratejik yönlerinin netleşmesi açısından manidar olduğunu belirtmek gerekir. Bu strateji istedikleri yere jandarmaları üzerinden çökmek ve sonra da kendilerini oranın başbakanı ilan edip tüm kaynaklarına el koymak, kendi suretlerinde kentler-ülkeler yaratmaktır.
Onaylamak için sıraya girdiler
Trump’un parıltılı planını ilk destekleyenler “buradan bize ne ekmek düşer” ya da “biraz rahat nefes alalım” diyen Türkiye, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan, Katar ve Mısır oldu. Bu ülkelerin dışişleri bakanları ortak açıklama yaparak ABD’nin iradesine güven duyduklarını söyledi.
20 maddelik plan şöyle:
1-Gazze, komşularına tehdit oluşturmayan, radikalleşmeden arındırılmış terörden uzak bir bölge olacaktır.
2-Gazze, yeterince acı çekmiş olan Gazze halkının yararına yeniden inşa edilecektir.
3-Eğer her iki taraf da bu teklifi kabul ederse, savaş derhal sona erecektir. İsrail kuvvetleri, esir değişimine hazırlanmak için üzerinde anlaşılmış sınıra çekilecektir. Bu süre boyunca tüm askeri operasyonlar -hava ve topçu bombardımanları dahil- askıya alınacak ve cephe hatları, kademeli ve tam geri çekilme için gerekli şartlar karşılanana kadar dondurulmuş halde kalacaktır.
4-İsrail’in bu anlaşmayı kamuoyu önünde kabul etmesinden sonraki 72 saat içinde tüm rehineler -hayatta olanlar ve ölüler- iade edilecektir.
5-Tüm rehineler serbest bırakıldığında, İsrail 250 müebbet hapis cezası almış mahkumu ve 7 Ekim 2023’ten sonra gözaltına alınan bin 700 Gazzeliyi -kadınlar ve çocuklar dahil- serbest bırakacaktır. Hayatta olmayan her İsrailli rehinenin kalıntıları için, İsrail 15 ölü Gazzelinin kalıntılarını teslim edecektir.
6-Tüm rehineler iade edildikten sonra, barışçıl bir şekilde birlikte yaşamaya söz veren ve silahlarını bırakmayı kabul eden Hamas üyelerine af tanınacaktır. Gazze’den ayrılmak isteyen Hamas üyelerine ise güvenli geçiş sağlanacaktır.
7-Bu anlaşmanın kabul edilmesiyle birlikte, tam kapsamlı insani yardım derhal Gazze Şeridi’ne gönderilecektir. Asgari olarak, günlük yardımlar 19 Ocak 2025’teki anlaşmada belirtilen insani yardımlarla uyumlu olacaktır. Buna altyapının (su, elektrik, kanalizasyon) rehabilitasyonu, hastane ve fırınların yeniden inşası, molozların temizlenmesi için gerekli ekipmanların girişine izin verilmesi de dahildir.
8-Gazze’ye insani yardımın girişi ve dağıtımı, Birleşmiş Milletler ve bağlı kuruluşları ile Kızılhaç üzerinden, diğer uluslararası kurumlar da işbirliği yaparak, tarafların müdahalesi olmadan devam edecektir. Refah Sınır Kapısı’nın her iki yönde açılması da 19 Ocak 2025 anlaşmasında uygulanan aynı mekanizmaya tabi olacaktır.
9-Gazze, geçici teknokratik ve siyasi açıdan tarafsız bir Filistin komitesi tarafından yönetilecektir. Bu komite, Gazze halkı için günlük kamu hizmetlerini ve belediye işlerini yürütmekten sorumlu olacaktır. Komite, nitelikli Filistinlilerden ve uluslararası uzmanlardan oluşacak ve yeni bir uluslararası geçiş kurulu tarafından gözetim altında olacaktır. Bu kurulun adı “Barış Konseyi” olacak ve Başkan Donald J. Trump başkanlığında toplanacaktır. Konseyde ayrıca eski İngiltere Başbakanı Tony Blair gibi isimlerin yanı sıra, açıklanacak diğer devlet başkanları yer alacaktır. Bu kurul, Trump’ın 2020’de açıkladığı barış planı ve Suudi-Fransız önerisi de dahil olmak üzere çeşitli öneriler üzerine Gazze’nin yeniden inşası için fonları yönetecek ve Filistin Yönetimi’nin fon programlarıyla uyumlu hale getirecektir. Bu kurul, uluslararası standartlara uygun bağımsız ve etkili bir yönetim yaratmak için çalışacaktır. Bu yönetim, Gazze halkına hizmet eden ve Filistinliler ile İsraillilerin barış içinde yaşamasını mümkün kılacak güvenilir bir idare oluşturmayı amaçlamaktadır.
10-Gazze’yi yeniden inşa etmek ve canlandırmak için Trump’ın ekonomik kalkınma planı, Ortadoğu’daki bazı gelişmiş modern mucize şehirlerin inşasına yardımcı olan uzmanlardan oluşan bir heyet tarafından oluşturulacaktır. Çok sayıda düşünülmüş yatırım önerisi ve heyecan verici kalkınma fikirleri iyi niyetli uluslararası gruplar tarafından hazırlanmış olup, bu fikirler güvenlik ve yönetişim çerçevelerini sentezlemek ve bu yatırımların iş, fırsat ve gelecek için umut yaratacak şekilde kolaylaştırılmasını sağlamak amacıyla değerlendirilecektir.
11-Özel bir ekonomik bölge kurulacak, tercih edilen gümrük tarifeleri ve erişim oranları katılımcı ülkelerle müzakere edilecektir.
12-Hiç kimse Gazze’yi terk etmeye zorlanmayacak, ayrılmak isteyenlerin bunu özgürce yapmalarına ve geri dönmelerine izin verilecektir. İnsanların kalmasını teşvik edeceğiz ve onlara daha iyi bir Gazze inşa etme fırsatı sunacağız.
13-Hamas ve diğer gruplar, doğrudan veya dolaylı olarak, hiçbir şekilde Gazze’nin yönetiminde rol almamayı kabul eder. Tüm askeri, terör ve saldırı altyapıları, tüneller ve silah üretim tesisleri dahil olmak üzere yok edilecek ve yeniden inşa edilmeyecektir. Bağımsız denetçilerin gözetiminde Gazze’nin askerden arındırılması süreci olacaktır. Bu, silahların kalıcı olarak kullanılamaz hale getirilmesini ve uluslararası finanse edilen bir geri alım ve yeniden entegrasyon programı ile desteklenecek onaylı bir tasfiye sürecini içerecektir; bu program bağımsız denetçiler tarafından doğrulanacaktır. Yeni Gazze tamamen müreffeh bir ekonomi inşa etmeye ve komşularıyla barışçıl bir şekilde bir arada yaşamaya bağlı olacaktır.
14-Bölgesel ortaklar, Hamas ve diğer grupların yükümlülüklerini yerine getirmesini ve Yeni Gazze’nin komşularına veya kendi halkına tehdit oluşturmamasını garanti altına alacaktır.
15-Amerika Birleşik Devletleri, Arap ve uluslararası ortaklarla birlikte geçici bir Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) geliştirmek için çalışacaktır; bu güç derhal Gazze’ye konuşlandırılacaktır. ISF, Gazze’deki onaylı Filistin polis güçlerini eğitecek ve destek sağlayacak, ayrıca bu alanda geniş deneyime sahip Ürdün ve Mısır ile istişare edecektir. Bu güç uzun vadeli bir iç güvenlik çözümüne geçiş süreci olacaktır. ISF, İsrail ve Mısır ile birlikte sınır bölgelerinde güvenliği sağlamak için çalışacak ve yeni eğitilmiş Filistin polis güçleriyle birlikte hareket edecektir. Mal akışını yeniden başlatmak ve güvence altına almak için sınırların girişini önlemek kritik öneme sahiptir. Bir silahsızlandırma mekanizması ISF tarafından uygulanacak ve doğrulanacaktır.
16-İsrail Gazze’yi işgal etmeyecek veya ilhak etmeyecektir. İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), silahsızlandırmaya bağlı standartlar, kilometre taşları ve zaman çizelgelerine göre geri çekilecektir; bu plan, IDF, ISF, garantörler ve Amerika Birleşik Devletleri arasında üzerinde anlaşmaya varılacaktır. Amaç, Gazze’nin artık İsrail, Mısır veya vatandaşlarına tehdit oluşturmamasıdır. Pratikte, IDF işgal ettiği Gazze topraklarını kademeli olarak ISF’ye devredecek; ISF ile yapacakları bir anlaşmaya göre bu alanlarda geçici otorite kuracaklar ve sonunda tamamen Gazze’den çekileceklerdir. Ancak, yeniden ortaya çıkabilecek herhangi bir terör tehdidine karşı güvenliğini sağlamak için Gazze uygun şekilde güvence altına alınana kadar bir çevre güvenliği varlığı sürdürülecektir.
17-Hamas bu öneriyi geciktirir veya reddederse yukarıdakiler, ölçeklendirilmiş yardım operasyonları da dahil olmak üzere, IDF’den ISF’ye devredilen silahsız alanlarda ilerleyecektir.
18-Bir dinler arası diyalog süreci, hoşgörü ve barış içinde bir arada yaşama değerleri temelinde kurulacak; Filistinliler ve İsraillilerin zihinlerini ve anlatılarını değiştirmeye çalışılacak ve barıştan elde edilebilecek faydalar vurgulanacaktır.
19-Gazze’nin yeniden kalkınması ve yönetimi ilerledikçe ve Filistin Yönetimi reform programı sadakatle uygulandıkça, nihayetinde Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkı ve devlet kurma yönünde inandırıcı bir yol için koşullar hazır olabilir; bu, Filistin halkının arzusu olarak kabul edilmektedir.
20-Amerika Birleşik Devletleri, İsrail ve Filistinliler arasında, barışçıl ve müreffeh bir birlikte yaşam için siyasi bir ufuk konusunda bir diyalog başlatacaktır.