7 Ekim’in Yıldönümünde Ankara’da Filistin Eylemi



Filistin’de İşgale Son Platformu’nun çağrısıyla Ankara’da bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.


7 Ekim yaklaşırken Ankara’da Filistin’de İşgale Son Platformu’nun çağrısıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.

Kolej Metro çıkışında toplanan kitle kısa bir bekleyişin ardından sloganlarla yürüyüşe geçti. Atılan sloganlara Emperyalist-kapitalist barbarlığa ve Siyonist saldırganlığa yönelik öfke yansıdı. Tabii Filistin halkıyla dayanışma hissi de. Kitle gür sloganlarla Selanik Caddesi üzerinden Yüksel caddesine ulaştı. Eylemde sık sık “Filistin’de düşene, dövüşene bin selam!”, “Filisin halkı yalnız değildir!”, “Katil ABD Filistin’den defol!”, “İsrail’le ticareti kes!”, “Vanaları kapat, ticareti kes!”, “Limanları kapat, ticareti kes!”, “Nehirden denize özgür Filistin!”, “Tanklara karşı taş atan çocuklara bin selam!” sloganları atıldı.

Yüksel Caddesi’ne ulaşıldığında ajitasyon konuşmalarının ardından ortak basın metnini Sibel Korkmaz Sarı okudu.

Kan Üzerine İnşa Edilen Rant Merkezi

Basın açıklamasında emperyalist-kapitalizmin 7 Ekim’i Ortadoğu’yu yeniden yapılandırmak için bir kara propaganda aracı olarak değerlendirmeye çalıştığı ama bu yalanın çöktüğü vurgulandı. “Siyonist rejim 7 Ekim üzerinden dezenformasyonlarla dünya halklarını yanıltıp, abartılı haberlerle kendi vahşetine meşruiyet yaratmaya çalıştı. Bu yöntem daha önce Irak’ın işgali için de ABD emperyalizmi tarafından kullanılmıştı. Bugün soykırımı devam ettirmek için 7 Ekim bahanesine de ihtiyaç duymuyorlar” denildi ve soykırımın gerçek nedeni teşhir edildi.

Açıklamanın devamında şunlara değinildi: “Trump Gazze’nin çok güzel bir turizm şehri olacağını dillendirerek soykırımın gerçek nedenini itiraf etti. Basına yansıyan haberlere göre de bunun kan ve gözyaşı üzerine kurulacak bir rant merkezi planı olduğu ve emperyalist-kapitalist merkezlerde üzerine çalışıldığı anlaşılıyor. İki milyon kişinin katledilmesine ve yerinden edilmesine neden olacak bu girişim çoktan sermayenin iştahını kabartmış görünüyor. Gazze’de yıkım tüm vahşetiyle devam ederken inşaat projeleri de hızlanıyor. Trump’ın ‘turizm ve teknoloji merkezi’ diye adlandırdığı, insansızlaştırılmış ve soykırıma uğratılmış bir Gazze planı!..”

Hamasi Nutuklar Derman Olmuyor

Netanyahu’nun BM toplantısındaki konuşmasını Gazze’den canlı dinleteceğini açıklama küstahlığının cüretini sermayenin Siyonist rejimle yaptığı işbirliğine borçlu olduğu belirtildi. Siyonist rejimin yalnızlaştırılmadıkça, vanalar ve limanlar kapatılmadıkça, Siyonist rejim tecrit edilmedikçe soykırımın devam edeceğinin altı çizildi. Ticaret Bakanlığı’nın 2 Mayıs tarihli açıklamasında ticaretin kesildiğini belirtmesinin ardından İsrail basınının alternatif yollardan ticaretin devam ettiğine dair haberler yayımladığına dikkat çekildi. Hamasi sloganların değil Siyonist rejimle her tür ilişkinin kesilmesinin tek çözüm olduğu vurgulandı.

Bu Vahşeti Durduracak Olan Dünya Emekçi Halklarının Gücüdür

Filistin’deki soykırımın sermayenin suç ortaklığında gerçekleştirildiği ve Filistin halkının yanında olmanın tarihsel bir görev olduğu vurgulandı. Sermayenin suç ortaklığını işçi sınıfının kararlı enternasyonalist direnişinin bozabileceğinin altı şu sözlerle çizildi: “İtalya’da emekçiler siyonist saldırganlığa genel grevlerle yanıt veriyor. Yaşananın sınıfsal yönünün bilincinde olan ve tarihsel özelliği olan enternasyonal mücadeleyi bir kez daha yükselten işçi sınıfı, limanlardan silah ve hammadde akışının geçmesine izin vermiyor.”

Gazze’deki vahşetin geldiği son noktanın hatırlatıldığı açıklama dünya emekçi halklarına yapılan şu çağrıyla sonlandırıldı:

“Siyonist İsrail Eylül ortasından itibaren ablukayı karadan işgalle genişletti. Resmi rakamlara göre bile 64 binden fazla Filistinli, siyonist İsrail tarafından katledildi. Dünyanın gözü önünde açlığı bir soykırım politikası olarak uygulayan İsrail yüzlerce kişinin açlıktan ölümüne neden oldu. Son saldırılarda katledilenlerin yüzde 70’i kadın ve çocuk. İsrail bu ölüm ablukasını her geçen gün genişletiyor. Yardım filolarına saldırıp aktivistleri gözaltına alıyor. En son Küresel Sumud Gemisi’ne saldırdı ve içindekileri rehin aldı. Filistin halkı tarihsel direnme geleneğiyle, bu vahşete onuruyla direniyor ve dünya halklarına sesleniyor. Alanları doldurmaya, grev grev, boykot boykot direnmeye çağırıyor. Bu çağrıya yanıt olmak tarihsel bir görev. Filistin halkı üzerinden dünya halklarına verilen bu kanlı gözdağına yanıtımız Filistin halkının onurlu direnişini sahiplenmek olmalı.”

Eylem “Diren Filistin’le” marşının hep birlikte söylenmesiyle sona erdi.

Alınteri / Ankara