Beytepe faşizme mezar olacak!



Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri, Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde yaşanan faşist saldırıya karşı Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdik


Dün Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde yaşanan faşist saldırıya karşı Ankara Emek Demokrasi Güçleri olarak Sıhhiye Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdik.

Basın açıklaması öncesinde söz alan STK ve kurum temsilcileri üniversitelerin bilim yuvası olması gerekirken hem üniversite rektörlüğü hem emniyet ve OGB eliyle faşist çete yuvası haline getirildiği ve ilerici devrimci öğrencilerin sağlıklı, ücretsiz beslenme ve eğitim taleplerini dillendirmelerine müdahale edildiği vurgulandı.

Üniversitelere ellerinde sallama, yüzlerinde kar maskesiyle faşistlerin girmesine göz yumularak saldırıdan sorumlu oldukları bir kez daha vurgulandı. Hem üniversite kampüsünde hem de Bilkent Şehir Hastanesi’nde yaşanan saldırıların asla kabul edilmeyeceği ve üniversite gençliğinin asla yalnız olmadığı vurgulandı. “Gençliğin mücadelesinin yanındayız, faşizme karşı omuz omuza mücadeleyi sürdüreceğiz!” denildi

Dün o saldırılara ses çıkarmayan sallama ve satırlarla üniversitelere girilmesine göz yuman, bu saldırıya zemin hazırlayanlar bilsinler ki, bütün bunların hesabı elbette sorulacak denildi.

Açıklamada okunan metni yayınlıyoruz:

HACETTEPELİ ÖĞRENCİLERİN YANINDAYIZ

Üniversiteleri kanlı tarihlerinin mekanlarından biri haline getirmek isteyen sivil-faşist çeteler, dün Hacettepe Üniversitesi Beytepe Kampüsü’nde “reis değişimi” adı altında gerçekleştirmek istedikleri provokasyona ellerinde satır ve palalarla geldi. Hacettepeli öğrenciler bu provokasyona izin vermedi. Haftalardır beslenme hakkı için mücadele eden öğrencilere saldıran ülkücü faşist çeteler ve dışardan getirilen faşistlerle birlikte ellerinde palalarla, yüzlerinde maskelerle öğrencilere saldırıldı. Bu palalı/satırlı saldırı sonucunca bir üniversiteli kafasından ağır şekilde yaralandı. Yaralı arkadaşımız Ankara Güvenlik Şube polislerince henüz tedavisi bitmemişken defalarca kaçırılmaya çalışıldı. Yine hastanenin içerisinden elinde muayene kağıdıyla gözaltına alınan öğrenciler oldu. Hastane içerisini ve bahçesini savaş alanına çeviren polis, toplamda 30 kişiyi hastaneden gözaltına aldı. Başka bir öğrenci ise metro durağında pusu kuran faşist çetelerce yine saldırıya uğradı. Bugün tüm üniversitelilerin yanında olduğumuz söylemek için buradayız.

Faşist çeteler dönemin başından beri üniversitelerde ellerini kollarını sallaya sallaya çeteciliği, mafyacılığı yaymaya çalışırken üniversiteli gençlik bir an olsun geri adım atmadı. Üniversitelilerin kararlı duruşu, üniversitelerini faşist çetelere teslim etmeyişinin ardından DTCF’de yemekhane eylemlerini sabote etmek için kimyaları bozulan ve kılıktan kılığa giren, Beytepe’de ellerinde palalarla üniversiteli gençlere saldıran tacizci, mafyacı ve faşist çeteler, üniversite ile, öğrencilikle herhangi bir alakaları olmadığını bir kez daha ortaya koymuştur. Aynı faşist çeteler bastıramadıkları, sindiremedikleri gençlik mücadelesini faşist terör yoluyla bastırmaya çalışmaktadır. Üniversitelerde yaratılmaya çalışılan bu faşist teröre izin vermeyen gençliğin yanındayız.

Biz aynı faşist çeteleri mahallelerimizde uyuşturucu çeteleriyle yaptıkları iş birliğinden biliyoruz. Ülkü Ocakları adlı faşist yuvalarından birinin başkanının “MHP” logolu paketlerle yaptığı uyuşturucu ticaretinden biliyoruz. Aynı faşist çeteleri kadınları taciz etmelerinden biliyoruz. Aynı faşist çeteleri tam da kendilerine yakışır şekilde kurdukları pusulardan biliyoruz. Hrant Dink’ten, Tahir Elçi’den biliyoruz. Çorum’dan, Sivas’tan, Maraş’tan biliyoruz. Bunlar çıkarları çelişse kendi arkadaşlarını bile katledecek tıynette insanlar olduklarını Sinan Ateş cinayetinden biliyoruz.

Biz biliyoruz, bunlar ilk defa ellerine pala almadılar. Palalarla, satırlarla, silahlarla Ege’de, Beyazıt’ta, Beytepe’de sallanan iktidarlarını korumak için hep hazır olda durdular. Kayyum  rektör, polis ve ÖGB ile birlikte, arkalarında devletin bütün olanakları olmasa zaten adım atamayacaklarını biliyoruz.

Ve soruyoruz:

Dün saldırıya uğrayan üniversitelileri hem okuldan hem hastaneden gözaltına alırken, elinde palalarda üniversitelilere saldıran kaç faşisti gözaltına aldınız?

Ellerinde palalar, yüzlerinde maskelerle üniversitelilere saldıran faşistler kimdir? Bu çeteler kimler tarafından beslenmektedir?

Kayyum rektör Cavit, bütün bunlar yaşanırken neredeydi? Bu çeteler adeta açık hava hapishanesine çevirmeye çalıştığınız önlemler ortadayken üniversiteye nasıl girdiler?

Kampüse sokulan çevik kuvvet neden elinde palalar olan ve üniversitelilere saldıran faşistlere müdahale etmedi?

Palalı saldırganların sırtını sıvazlayan güvenlik görevlileri bu cesareti nerden, kimden alıyor?

Sorular çok, ama çoğunun da cevabı dünden belli. Arkasına kayyum rektörü, polisi, devleti, ÖGB’yi alan faşist çeteler bu gücü devletten alıyor. Ancak hesaba katmadıkları bir şey var. Gençlik bu ülkenin umudu ve geleceğidir, mücadelesinde kararlıdır ve asla yalnız değildir!

Hastanede birbirine etten duvar olan, yaralı arkadaşını vermemek için ne pahasına olursa olsun mücadele eden yoldaşlıkla nasıl baş edebilirsiniz?

Devletin tüm gücünü arkasına almasına rağmen hiçbir meşruiyeti olmayan faşist çetelere kampüslerinde bütün onursuzca saldırılara rağmen bir an olsun geri adım atmayan üniversiteli gençliği nasıl yeneceksiniz?

Saldırıdan yeni çıkmış, nefes bile almadan arkadaşlarıyla dayanışmaya gelenleri nasıl yeneceksiniz?

Nitelikli, parasız beslenme hakkı için mücadele eden, “Tek bir arkadaşımız aç kalmayana kadar” diye mücadele eden dayanışmayı nasıl yeneceksiniz?

Üniversitesine, hayatına, haklarına sahip çıkan, memleketin onurlu, alnı ak, başı dik gençlerini nasıl yeneceksiniz?

Yenemezsiniz!

Tacizci, mafya bozuntusu, çeteci faşistler üniversitelerden defolup gidecek. Kampüslerden de mahallelerimizden de bu faşist çeteleri söküp atacağız!

Hacettepe Üniversitesi’nde, üniversite öğrencilerinin temel toplumsal hakları için mücadele eden; parasız, bilimsel eğitim ve özerk demokratik üniversite mücadelesini büyüten üniversitelilerin yanındayız.

Kayyum rektörlerle, faşist çetelerle esir alınmaya çalışılan üniversiteler bilimin, aydınlanmanın merkezi olacak!

Bu memleketin bugünü ve geleceği olan gençliği teslim almaya çalışan, kadın düşmanı tacizci, iktidar tetikçisi, uyuşturucu çeteleriyle kol kola giren faşist çetelerin tüm saldırılara karşı herkesi omuz omuza durmaya çağırıyoruz.

19 Mart’ta Beyazıt’ta yıktıkları barikatla bu memlekete umut olan gençliğin isyanı ve iradesi teslim alınamaz!

Faşizme karşı omuz omuza!

Alınteri / Ankara