Şişecam’da işçi ücretlerine ek zam yapılmadı

İşçi kıyımları, sendika düşmanlığı ve grev yasakçılığıyla namına nam katmış Şişecam, geçtiğimiz günlerde oldukça muğlak bir açıklamayla, “İçinden geçmekte olduğumuz zorlu ekonomik koşullarda ücretlendirme konumunuzun güçlendirilmesi için aylık ücretli çalışanlarımıza ek ücret artışı yapılması kararı alınmıştır” demişti. “Hangi ücretli çalışanlara” ve “ne kadar zam” yapılacağı belirtilmeyen bu açıklamadan sonra herkes Şişecam’ın işçilerini kriz karşısında nispi de olsa korumaya çalıştığını, beyaz-mavi yaka ayrımı yapmadan tüm işçilere ek zam yaptığını sanmıştı.

Evrensel’in Şişecam işçileriyle konuşarak yaptığı haber, kötü ünlü Şişecam’ın kendi sınıfına has bir pişkinliğe daha imza attığını ortaya koyuyor. Habere göre bir ek zam yapıldı, fakat bu sadece beyaz yakalı işçilerle sınırlı kaldı. Mavi yakalı işçilere tek bir kuruş bile verilmedi.

İşçiler Şişecam’ın bu riyakarlığına çeşitli yorumlar getiriyorlar. Bazıları bu çabayı “krizin faturasının işçi ve emekçilere kesilmesi için yapılan politik bir aldatmacadan ibaret” görüyor; bazıları da, “Sonuçta borsada işlem gören bir firma… O yüzden iştirakçilerine de ‘biz krizden etkilenmedik’ mesajı veriyor. Basının da Şişecam’ın adını kullanarak reklam şeklinde haber yapması ileriye dönük reklamlarına talip olduklarını gösteriyor” dedi. Gerçeğin peşinde olan basının kendileriyle konuşması gerektiğini anlatan işçi, “Malum, ocak ayında sözleşme başlıyor. İşveren kendince çalışmalar yapıyor” diyor.

Memurlara yapılan zammın kendilerine de yapılmasını isteyen işçiler örgütlü oldukları Kristal-İş Sendikası’nın “toplu sözleşme döneminde bakacağız” gevelemelerine de tepki gösteriyor. Türk-İş’in kriz karşısındaki “aynı gemideyiz” hamasetine ve kriz yokmuş gibi davranmasına tepki gösteren işçiler, “Ülkemizin en fazla üyeye sahip konfederasyonu Türk-İş’in başkanı, bu yükün altına tamamıyla çalışanların girmesi gerektiğini söylüyor. Birileri saltanat sürer iken, ‘itibardan tasarruf olmaz’ diyerek sorumsuzca davranırken, bizlerden, ailelerimizle birlikte taşın altına vücudumuzu koymam isteniyor. Dolayısıyla artık yeter demenin vakti gelmiştir” diye belirterek birleşik mücadele çağrısı yapıyor.