TARİŞ’te DİSK’e bağlı Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atılan yedi işçinin fabrika önündeki direnişleri 3. gününde devam ederken, fabrika yönetimi sendikanın altını boşaltmak için içerdeki işçilere baskı uygulamayı sürdürüyor.
Fabrika önünde direniş sürerken içerde çalışan işçilere de 6 Kasım’da servislere binmeyerek, fabrikada beklemeleri, iş bırakmaları nedeniyle pişmanlık dilekçesi yazdırmak için baskı uygulandığı öğrenildi. Direnişçi işçiler fabrika çalışan arkadaşlarına seslenerek, dayanışma ve mücadele çağrıları yapmayı sürdürüyor.
Evrensel’e konuşan direnişçi işçilerden Murat Yılmaz durumu şu sözlerle özetledi:
Arkadaşlarımızdan aldığımız bilgiye göre içerde arkadaşlarımız kendi arasında konuşmasına dahi izin vermiyorlar. Arkadaşlarımızı tek tek çağırıp kendi el yazınızla ‘Yaptığımın suç olduğunu bilmiyordum, pişmanım’ diye dilekçe yazdırmak istemişler. Bunu da şöyle yorumluyoruz, tazminatsız işten atmanın yolunu açmak. Çünkü gözaltında verdiğimiz ifade de herhangi bir suç unsuru yok zaten suç işlemedik. Bütün arkadaşlarımızdan sendikadan istifa etmelerine ilişkin çıktı istemişler. İşçiler bu konuda tepkili, dilekçeye de imza atmayacaklar. Ayrıca içeride sivil polislerin olduğu bilgisini de aldık. Dışarıdaki direnç içerideki işçilerin direngenliğini artıracak. Bu direniş ateşini daha da büyütmemiz gerekiyor.
Ne olmuştu?
Gıda-İş’in fabrikada yetki almasını tanımayan TARİŞ yönetimi, işçilere sendikadan istifa etmeleri için çeşitli baskılar uygulamış, en son bu baskılarını yedi işçinin işten atılmasıyla tırmandırmıştı. Yedi işçinin işten atılması üzerine işçiler 6 Kasım’da fabrikayı terk etmeme eylemi başlatmış, ilerleyen saatlerde polis aralarında sendikacıların da olduğu 100 işçiyi gözaltına almıştı. Bu gelişmelerden sonra işten atılan işçiler fabrika önünde direnişe başlamıştı.