Liselilerin Haykırışı: Biz bu düzenin projesi olmayacağız!



Liselerde büyüyen bu ses, üniversitelerin yankısıyla birleştiğinde bu ülkenin kaderini değiştirecek potansiyele dönüşebilir. O yüzden bugün bu çocukların okul bahçelerinde sessizce oturmasına değil ayağa kalkmasına kulak vermek gerekiyor


Türkiye’nin dört bir yanındaki liselerde sessiz başlayan ama gür bir direnişe dönüşen bir hareket yükseliyor. İstanbul’dan İzmir’e, Ankara’dan Mersin’e kadar birçok lisede öğrenciler, öğretmenlerinin “proje okul” uygulamaları kapsamında hukuksuzca, keyfi biçimde sürgün edilmesini protesto ediyor. Ancak bu yalnızca bir öğretmen değişimi değil. Bu eğitim hakkına, kültüre, birikime ve gençliğin geleceğine yapılan sistemli bir saldırı.

Liseli gençlerin “oturma eylemleri” sadece bir tepki değil aynı zamanda bir hafızayı, bir okul kültürünü, bir kuşağın iradesini savunma pratiği. Proje okullarda sadakat esaslı atamalar, “norm fazlası” bahanesiyle yapılan rotasyonlar ve yerlerine liyakatsiz atamalar… Tüm bunlar öğrencilerin sadece eğitim hakkını değil aynı zamanda düşünme, sorgulama ve direnme hakkını da gasp etmeye çalışıyor.

Bu çocuklar sessizce okul bahçelerinde oturuyor. Müzik yapıyor, pankart açıyor, birbirlerine kenetleniyor. Bu pasif gibi görünen eylem aslında çok yüksek sesli bir haykırış: “Biz bu düzenin projesi olmayacağız!”

📣 Öğrenciler ayakta

İstanbul Maçka Meslek Lisesi öğrencileri, proje okul kapsamında sürgün edilen öğretmenleri için ders boykotu ve oturma eylemindeler

#LisemeDokunma #ÖğretmenimeDokunma

[image or embed]

— Alınteri (@alinteri.bsky.social) 14 Nisan 2025 10:32

Proje Okullarla Kurulan Yeni Eğitim Rejimi

“Proje okul” adı altında inşa edilen yeni rejim eğitimi demokratik değerlerin katılımcılığın, liyakatın kırıntılarını iktidarın ideolojik tahakkümüne teslim ediyor. Yalnızca öğretmenler değil, öğrenciler de bu ideolojik mühendisliğe maruz kalıyor. Ama şimdi öğrenciler bu dönüşüme karşı en önde direniş sergileyenler.

İzmir Atatürk Lisesi’nden Vefa’ya, Florya’dan Gazi Anadolu Lisesi’ne kadar birçok okulda öğretmenlerin gitmesiyle birlikte bir hafızanın, bir eğitsel birikimin, bir dayanışma ruhunun da götürülmek istendiğini bilen öğrenciler, “Bu kültür, öğretmenler olmadan sürdürülemez” diyerek direnişe geçiyor.

Öğrenciler öğretmenleri için her yerde eylemde

🔻Öğretmenlerin sürgün edilmesine karşı Florya Tevfik Ercan Anadolu Lisesi öğrencileri okul bahçesinde oturma eyleminde

🔻Amasya Macit Zeren Fen Lisesi öğrencileri, “Eğitimde torpilin ne işi var?” diye sorarak eylemde

#ÖğretmenimeDokunma

[image or embed]

— Alınteri (@alinteri.bsky.social) 14 Nisan 2025 10:38

Velilerin, mezunların, kimi yerlerde öğretmenlerin de sessizce destek verdiği bu eylemler gençliğin umudu olduğu kadar aynı zamanda bir sistem eleştirisidir. Çünkü bu çocuklar yalnızca öğretmenlerini değil kendi geleceklerini bu ülkenin geleceğini savunuyor.

Üniversite Direnişinin Ardından: Aynı Mücadelenin İki Ucu

Tüm bu lise eylemleri Mart isyanıyla başlayan ve halen süren üniversite direnişleriyle doğrudan bağ kuruyor. Üniversiteliler, kayyum rektör atamaları, antidemokratik yönetim biçimleri ve baskıcı uygulamalara karşı sokakları, kampüsleri terk etmiyor. Tıpkı liseliler gibi onlar da eğitim kurumlarının liyakatla değil sadakatle yönetilmesine karşı çıkıyor.

Üniversiteliler “Kayyum gidecek, biz kalacağız!” derken, liseliler de “Bu okul öğretmenleriyle güzel!” diyor. Üniversitede rektör koltuklarına oturan iktidar gölgeleri, liselerde öğretmen kadrolarına uzanıyor. Aynı aklın farklı düzeylerdeki tezahürleri bunlar.

Bu nedenle liseli gençliğin isyanı, yalnızca yerel ve anlık bir tepki değil, üniversite gençliğiyle birleşen, geleceğin daha demokratik, özgür ve bilimsel bir eğitim mücadelesine taşınan zincirin halkalarından biridir. Bugün Maçka’da çalgılar eşliğinde yürüyen liseliler dün ODTÜ ormanlarını savunan, Boğaziçi’nde kayyumu protesto eden üniversitelilerle aynı çizgide buluşuyor.

Korkunun Yerine Cesaret, Sessizliğin Yerine Söz

Bu gençler artık susmuyor. Öğrenciler “disiplin cezası korkusuyla” değil haklı olduklarının bilinciyle eylem yapıyor. Veliler çocuklarının yalnız olmadığını göstermek için okul kapılarında bekliyor. Mezunlar yıllarını verdikleri okulların kültürüne sahip çıkmak için yeniden okullarına dönüyor.

İzmirli bir veli şöyle diyor: “Çocuklarımız bu okullara Türkiye genelinde yüzde 1’lik dilime girerek geldiler. Şimdi onları cezalandırıyorlar.” Evet, iktidar yalnızca öğretmenleri değil gençliğin motivasyonunu, umudunu da sürgüne yollamak istiyor. Ama karşısında artık teslim olmayan bir kuşak var.

📍Mamak

✅55 öğretmenden 35’inin dayatmalı atamaya maruz kaldığı Mamak Çağrıbey Anadolu Lisesi’nde eylem vardı Eğitim-Sen 1 Nolu Şube Başkanı ve aynı lisenin öğretmenlerinden Mehmet Aydoğdu açıklama yaptı
✅Eğitim-İş Ankara Şubeleri adına da açıklama yapıldı

[image or embed]

— Alınteri (@alinteri.bsky.social) 14 Nisan 2025 12:42

Gençlik Geleceğe Yürürken

Bu eylemler susturulmuş gençliğin uzun yıllar sonra yeniden canlanan ruhunu da gösteriyor: Sorgulayan, dayanışan, hak arayan ve korkmayan bir gençlik bu. Kendi hayatına sahip çıkarken, birlikte yaşadığı öğretmenine, okuluna, arkadaşına da sahip çıkıyor.

Liselerde büyüyen bu ses, üniversitelerin yankısıyla birleştiğinde bu ülkenin kaderini değiştirecek potansiyele dönüşebilir. O yüzden bugün bu çocukların okul bahçelerinde sessizce oturmasına değil ayağa kalkmasına kulak vermek gerekiyor.

Bu hareketin taşıdığı potansiyel, yalnızca bugünün öfkesini değil, yarının umudunu da içinde barındırıyor. Ancak bu potansiyelin boşa akmaması, gençliğin enerjisinin CHP başta olmak üzere düzen partilerinin insafına terk edilmemesiyle mümkün. Sandığa sıkışmış umutların değil sokakta, okulda, kampüste ve fabrikada örülecek bir geleceğin peşindeyiz. Bu nedenle, gençlik hareketinin sistem içi kanallarda eritilmesine, seçim hesaplarının kıskacına alınmasına izin vermemeliyiz. Onun yerine, birleşik ve devrimci bir odağın özneleri haline gelmelerini sağlamakla yükümlüyüz.

Onlar yalnızca öğretmenlerine değil bize de bir şey söylüyor:

“Geleceği biz inşa edeceğiz, bizi yok sayanlara rağmen…”