İnsanlık tarihinde yeni bir çığır açan Ekim Sosyalist Devrimi’nin 108. yıldönümüne denk gelen sayıda H. Selim Açan, sosyalizmin itibar ve güç kaybetmesinin nedenlerine işaret ettikten sonra ona yeniden çekim gücü kazandırmanın yoluna dair önerilerde bulunuyor. Sosyalizme Çekim Gücünü Yeniden Kazandırmak başlığını taşıyan makale, Troçkist tarih yazımının da bileşeni olduğu anti-komünist propagandanın sosyalizmin tarihine dair kimi çarpıtma ve yalanların içyüzlerini sergileyen belge ve aktarımlara da yer veriyor.
Mürüvet Küçük, Gazze’nin Riviera’sı, Kürdistan’ın OSB’si başlığını taşıyan makalesinde, Lenin’in emperyalizm çağında tekelci kapitalist ekonomi ile burjuvazinin siyasetini birbirinden ayıran Kautskist yaklaşıma yönelik eleştirilerini hatırlattıktan sonra Türk burjuvazisi ve devletinin Kürdistan’a yaklaşımını tarihsel seyri içinde ele alıp irdeliyor. Kürdistan’ın doğal ve beşeri kaynaklarının sömürülmesi, yağma ve talanının Türk tekelci burjuvazisinin sermaye birikimi açısından taşıdığı önemi değişik yönleriyle sergiledikten sonra sözünü “Kürt sorununun basit bir politik tercih sorunu olmadığı” vurgusuyla bağlıyor.
Selçuk Ulu, Gaspedilen Zaman, Metalaştırılan Çocukluk ve Yağmalanan Doğa makalesinde çocukların çocukluğunu çalan açgözlülükle doğanın insafsızca yağmalanması arasındaki ilişkiye ışık tutuyor. Kapitalizmin ortaya çıkışıyla boy gösteren bu azgın sömürü hırsının tarih boyunca izlediği seyri takip ederek günümüz Türkiyesi’nde aldığı biçim ve boyutu sergiliyor.
D. Emrah Zıraman, Arkadaşlar Kanalıma Hoş Geldiniz makalesinde internetin hem kullanım hem de değişim değeri olarak sermaye için kazandığı anlam ve önemi bilgilendirici veriler desteğinde sergiledikten sonra sistem karşıtı mücadele açısından taşıdığı risk ve tehlikeler yanında içerdiği devrimci olanak ve potansiyellere dikkat çekiyor. İkinci boyuttan hareketle internetin devrimci kullanımına dair bazı somut önerilerde bulunuyor.
Kazım Bayraktar, Abdullah Öcalan’ın Marksizm’e yönelttiği saldırıların liberal karakteri yanında yüzeyselliğini sergilediği makaleler dizisinin bu sayıda yer verdiğimiz Devlet, Demokrasi, Öcalan başlığını taşıyan parçasında bu kez Öcalan’ın devlet kavrayışının bilim dışı idealist karakteri yanında yeni paradigmasının temel taşı haline getirdiği komün konusunu da nasıl yanlış anladığı, keyfi bir yaklaşımla nasıl eğip büktüğü üzerinde duruyor.
Oya Açan ise Kapatılma, Türkiye Zindanları, İnsanlıktan Çıkarıp Teslim Alma başlığını taşıyan makalesinde burjuvazinin egemenliği altında kapatılmanın amacı ve tarihsel gelişimine kuşbakışı göz attıktan sonra Türkiye hapishanelerindeki teslim alma ve direniş tarihinin dönüm noktalarını hatırlatıyor. Ardından sözü devrimci tutsakları insanlıktan çıkarmayı amaçlayan “kuyu tipi” zindanlara getirerek bunlara karşı yaygın ve kitlesel bir toplumsal mücadelenin önemi ve aciliyetinin altını çiziyor. “Yüksek Güvenlik İnsanlığı Hareketsiz Bırakamaz!” derken bununla salt devrimci tutsakların teslim alınamayacağını vurgulamakla kalmıyor hepimize bu toplumsal sorumluluğumuzu hatırlatıyor.
Arka kapağında 1917 Ekim Devrimi ve Sosyalizm başlığıyla Ekim Devrimi’nin anıldığı derginin arka iç kapağında ise herbirini değişik yıllarda Ekim ayı içinde ölümsüzlüğe uğurladığımız yoldaşlarımız yer alıyor. Onlara Ekim Ölümsüzleri Dedik, Şarkımızı Onlar Söyledi başlığını taşıyan anma metninde yoldaşlarımız, “Komünizm davasına inanmış, onun düşten gerçeğe dönüşmesi için gözünü budaktan sakınmamış, ömrünü bu uğurda ikirciksiz sunmuş aynı hamurun çocukları…” olarak tanımlanıyor.
Devrimci Proletarya’nın 14. sayısını İstanbul’da Mephisto Kitabevi’nin Kadıköy, Beşiktaş ve Beyoğlu şubelerinde, Ankara’da Alınteri büromuzdan, İzmir’de ise Yakın Kitabevi’nde bulabilirsiniz.
Bugüne kadar yayınlanmış 13 sayının yazıları ve pdf’lerine www.devrimciproletarya.org sitesinden ulaşabilirsiniz.
14. sayının yazıları ve pdf’ine ise 15 Kasım’dan sonra erişebilirsiniz.
Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!