Asgari ücret belirlendi ve sonuç tam da sermayenin savunucularına yakışacak biçimde oldu, emekçilere sefalet reva görüldü. Ancak biz bu sefalet dayatmasının yalnız ekonomik değil, politik bir sorun olduğunu biliyoruz ve kampanyamızda da bunun altını çiziyoruz.
Asgari ücret komisyonunu da sermayedarları da başından def edecek ve kendi söz hakkına kavuşacak işçi sınıfından korkanlar, onları yoksullukla terbiye etmeye çalışıyor. Alınteri ve KöZ olarak başlattığımız “Ne asgari ücret ne asgari yaşam! Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!” başlıklı kampanyamızla kurtuluşun işçilerin kendi kaderini eline almasından geçtiğini, bu mücadelenin asgari ücret döneminde değil hep sürmesi gereken bir sınıf mücadelesinin parçası olduğunu belirtiyoruz.
Gülsuyu’nun çeşitli noktalarına astığımız “Krize karşı devrim, kapitalizme karşı sosyalizm! Kahrolsun ücretli kölelik düzeni!”, “Ne asgari ücret ne asgari yaşam! Yıkalım bu köhne düzeni, biz başka alem isteriz!”, “İşçi sınıfının ekmekten çok onura ihtiyacı var!” pankartlarımızla burjuvazi ve devletinin emekçilere dayattığı insanlık dışı çalışma ve yaşam koşullarına karşı örgütlenme ve mücadele çağrılarımızı sürdürdük.

Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!