Sayının manşet konusunu 1 Mayıs değerlendirmesi oluşturuyor. 2025 1 Mayısı’na Taksim Ruhu Damgasını Vurdu başlığını taşıyan değerlendirmede, Taksim ısrarını yıllardan beri sürdüren mücadeleci sendikalar ve devrimci örgütlere Mart İsyanı’nın sürükleyici gücünü oluşturan gençlik dinamiğinin de katılımıyla Taksim yöneliminin bu yıl kazandığı politik-moral güç ve üstünlük vurgulanıyor. Değerlendirme “Biz Taksim’e çıktık!..” cümlesiyle bitiyor.
İsyanın Aynasında Sol makalesinde ise Mart İsyanı’nın açığa çıkarıp altını bir kez daha çizdiği gerçekler kapsamında sosyalist solun çizdiği profil üzerinde duruluyor. Reformist çevreler dahil sol’un kayda değer bir rol ve etki sahibi olamayışı yanında sınıftan olduğu gibi gençlikten de kopukluğuna dikkat çekiliyor. “Gel gör ki reformist çevreler dahil sol’un ezici bir kesimi kendi gerçekliğinin de işin ciddiyetinin de farkında değil” tespitinin ardından bu sonuca yol açan siyaset tarzı ve zihniyet konusunda lafa gelince söylenenlerle pratikte hemen hiçbir şeyin değişmemesi arasındaki çelişkinin altı çiziliyor.
İnşaat-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri Yunus Özgür, ATR Direnişimiz: Sınıf Mücadelesinin Dönüştürücü Gücüne Tanık Olmak yazısında üç ay boyunca çalıştıkları Sakarya Şehir Hastanesi inşaatında tek kuruş ücret alamadıkları gibi sürekli oyalanıp aldatılan Urfa Akçakaleli 75 inşaat işçisiyle geceleri kaldırımlarda yatarak gerçekleştirdikleri 10 günlük direnişi anlatıyor. 11 farklı üniversiteden direnişçi öğrencilerle bu sınıf bölüğünün 1 Mayıs öncesi kavga alanında buluşup kaynaştığı ATR direnişinin sadece direnen işçilerde değil aileleri ve çevrelerini de nasıl farklılaştırıp dönüştürdüğüne tanık oluyorsunuz.
Mürüvet Küçük, Proletaryanın Failliği ve Marksizm başlığını taşıyan makalesinde işçi sınıfının kapitalist toplumdaki konumu ve tarihsel misyonuna dair Marksist çözümlemenin Weber ve takipçileri tarafından olduğu kadar Althusser, Poulantzas, Anderson gibi Yapısalcılarla İngiliz tarihçi Thompson gibiler tarafından nasıl deforme edildiğine işaret ettikten sonra günümüzde Marksist sınıf analizine dair geliştirici-tamamlayıcı tartışma ihtiyacına dikkat çekiyor. Makale bir yönüyle konuya ‘giriş’ özelliğini taşıyor.
Çiğdem Devran Avrupa’da “Savaş Yöneten Devlet” İnşasına Karşı Sınıf Tavrı makalesinde Avrupa burjuvazilerinin sürekli vites büyüten savaş hazırlıkları ve silahlanma politikalarına karşı sendikaların tutumlarındaki ikiyüzlülük, dahası oportünizm üzerinde duruyor. Bu işbirlikçiliğe karşı taban inisiyatifleri örgütlemenin ve enternasyonal dayanışmanın önemini hatırlatıyor.
Bu konuyla da bağlantılı olarak TİKB 6. Konferans belgelerinden enternasyonal faaliyet tebliği (“Proletaryanın Vatanı Yoktur”) DP’nin bu sayısında yer alan makalelerden bir diğeri.
D. Emrah Zıraman 1 Varmış 0 Yokmuş başlıklı makalesinde bilgisayar ve internet teknolojisindeki gelişmelerle sermaye arasındaki ilişkileri ele alıyor. Bu teknoloji aracılığıyla toplanan verilerin toplumların denetlenip yönlendirilmesi yanında nasıl muazzam bir kâr olanağı sağladığını somut veriler desteğinde sergiliyor.
H. Selim Açan dört bölüm halinde kaleme aldığı Türkiye Devriminin Karakteri dizisinin bu sayıda yer alan III. Bölümünde ‘demokratik devrim fetişizmi’ olarak tanımladığı dogmatik tutuculuğun Leninizm’e olduğu kadar sosyalizme de yabancılaşması üzerinde duruyor. Ardından Türkiye’nin sosyo-ekonomik yapısının temel çizgilerini özetliyor.
Kazım Bayraktar ise Özel Mülkiyet Ekseninde İktisadi-Siyasi Güç ve Hukuk makalesinde hukuk-güç ilişkisinin tarihsel şekillenişini irdeliyor. Bakunin’in “siyasetin fahişesi” olarak tanımladığı hukuku üretim ilişkileri ve iktisadi güçten soyutlayarak yüceltmenin idealist karakterini sergiliyor.
DP’nin bu sayısında yer alan Teknoloji ve Sınıf Mücadelesi İlişkisi ise TİKB 6. Konferans belgeleri arasında yer alan bir sunum. Makineleşmenin üretim süreci yanında sınıf mücadelesinin sürdüğü zemini dönüştürmesiyle bağlantısı içinde yapay zeka ve algoritmik yönetimin burjuvaziye kazandırdığı avantajlara karşılık olarak devrimci hareket tarafından nasıl kullanılabileceğine dair somut öneriler içeriyor.
Oya Açan, insanlığa büyük acılar yaşatan II. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın bitişinin yıldönümü vesilesiyle kaleme aldığı 9 Mayıs 1945: Sosyalizm Kazandı makalesinde büyük bedeller ödeyen Sovyet halklarının kadını-erkeğiyle nasıl muazzam bir seferberlik ve irade sergilediğini değişik kaynaklardan aktardığı etkileyici örneklerle serimliyor.
Devrimci Proletarya’nın 11. sayısını İstanbul’da Mephisto Kitabevi’nin Kadıköy, Beşiktaş ve Beyoğlu şubelerinde, Ankara’da Alınteri büromuzdan, İzmir’de ise Yakın Kitabevi’nde bulabilirsiniz.
Bugüne kadar yayınlanmış 10 sayının yazıları ve pdf’lerine www.devrimciproletarya.org sitesinden ulaşabilirsiniz.
11. sayının yazıları ve pdf’ine ise 15 Mayıs’tan sonra erişebilirsiniz.
Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!