Hacıosman’ın saldırıya uğradığı, çalıştığı hastane önünde düzenlenen törene yakınları, doktorlar ve hastane çalışanları katıldı. Törende ilk olarak Başhekim Dr. Oğuzhan Cücü bir açıklama yaptı
Cücü açıklamasına sağlık çalışanlarına yönelik şiddete dikkat çekerek, “Yoğun bakımda tedavi altına alınan Ruh ve Sinir Hastalıkları uzmanımız Dr. Fikret Hacıosman, yapılan tüm müdahalelere rağmen ne yazık ki dün akşam saat 21.55’te hayatını kaybetti. Medicana ailesinin bir ferdini kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Hocamıza Allah’tan rahmet ailesine ve tüm sevenlerine baş sağlığı diliyoruz. Yapılan bu elim saldırı tüm sağlık camiasını üzmüş ancak bizden birine yapılan bu saldırı bizleri de derinden yaralamıştır. Sağlık çalışanlarına yönelik her türlü şiddeti kınıyoruz. Medicana ailesi olarak bu saldırıyı aynı zamanda sağlık hizmetinin ayrılmaz bir parçası olan iyilik ve şefkat kavramlarına yapılmış bir saldırı olarak kabul ediyoruz. Mesleklerine hayatlarını adayan, hastaları için gece gündüz, bin bir zorlukla, fedakarlıkla çalışan hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının tek amacı insanları iyileştirmektir. Gayeleri hayat kurtarmak olan doktorlarımızın hayatlarını ellerinden almaya yönelik şiddet eylemleri hiçbir şekilde kabul edilemez. Sağlık çalışanlarına yönelik her türlü saldırıyı esefle kınıyoruz. Tüm sağlık camiasının başı sağ olsun” dedi.
Cücü’nün açıklamasının ardından 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Başhekim Cücü bir gazetecinin “Güvenlik zafiyeti var mı?” sorusuna, “Zaten olay yargıya intikal etmiş vaziyette. O konuda bizim konuşmamız doğru olmaz. Bir güvenlik zafiyeti olduğunu düşünmüyorum çünkü hastanelere kamuya açık yerlerdir” yanıtını verdi.
Bir basın mensubunun hastanelerde güvenlİk önlemi alınıp alınmayacağını sorması üzerine ise Hastane Genel Müdürü Şerafettin Demiray “Hastaneler gün içerisinde oldukça fazla insanın kabul edildiği, gerek hastalarımızla gerek ziyaretçileriyle, gerekse refakatçileriyle yüksek sayıda insan girip çıkıyor. Bugüne kadar havalimanı, AVM gibi yerlerdeki önlemler çok düşünülmedi, ama bundan sonra düşünülmeli, biz de Medicana Sağlık Grubu olarak bunu düşünmeye başlayacağız artık. Belki de havalimanlarında olduğu gibi X-ray cihazı koymalıyız” ifadelerini kullandı.
TTB: “Sağlık bakanlığı bugün bile yok”
İstanbul Tabip Odası da hastane önünde bir açıklama yaptı. Açıklamada ilk konuşmayı TTB adına Merkez Kurul Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz gerçekleştirdi. Yılmaz açıklamasında “Biz daha önce de Sağlık Başkanlığı’na seslendik, bu sesi duyun dedik. Ama bugün bile yoklar. Bu anlayışı reddediyoruz” ifadelerini kullandı.
İstanbul Tabip Odası adına Dr. Pınar Saip ise “Tüm bunların neler yaşandığına yanıt bulunması, bunun nedenlerinin ortadan kaldırılması lazım” dedi.
İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu da açıklama yaptı. Ömeroğlu açıklamasında “Bir hekimin hastane içerisinde ateşli silahla öldürülmesi sağlık kuruluşlarındaki güvenlik önlemlerinin yetersizliğini göz ardı edilemeyecek, ertelenemeyecek acil bir sorun olduğunu apaçık göstermektedir. Hem hastane yöneticileri hem de kamu idaresi bu sorunu ivedilikle çözmekle sorumludur. Sağlık çalışanları ve Türk Tabipleri Birliği görece basit önlemlerle bile halledilebilecek olan şiddet vakalarına tahammüllerini çoktan kaybetmişlerdir” ifadelerini kulladı.
İzmir: “Sağlıkta şiddetin kanıksanmasını kabul etmeyeceğiz”
İstanbul Bahçelievler’de bulunan özel bir hastanenin psikiyatri servisinde görevli olan Uzm. Dr. Fikret Hacıosman’ın, eski hastası Tunçdemir Esenler’in saldırısıyla hayatını kaybetmesi meslektaşlarını isyan ettirdi. İzmir’deki doktorlar adına İzmir Tabip Odası tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda, saldırıyı kınamak için basın açıklaması yapıldı. İzmirli doktorlara 54’üncü Ulusal Psikiyatri Kongresi için kente gelen psikiyatristler ile Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Ömer Böke de destek verdi.
Birçoğunun beyaz önlükleriyle geldiği protestoda doktorlar adına basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Başkanı Funda Barlık Obuz yaptı. Hastane içerisinde bir doktorun saldırıya uğramasının güvenlik önlemlerinin yetersizliğini gözler önüne serdiğini belirten Obuz, “Hem hastane yönetimleri hem de kamu idaresi, bu sorunu ivedilikle çözmekle sorumludur. Sağlık çalışanları, görece basit önlemlerle bile engellenebilecek olan şiddete karşı tahammüllerini çoktan kaybetmiştir. İzmir Tabip Odası olarak sağlıkta şiddetin kanıksanmasını kabul etmeyeceğiz ve onu durdurana kadar mücadele edeceğiz. Şiddetin ve diğer sorunlarımızın çözümü için Sağlık Bakanlığı ile birlikte bir çalışma gurubu oluşturulmasını, ortak akla inanmanın ve meslek örgütlerini merkeze alan çağdaş demokrasi anlayışının bir gereği olarak görüyor, bu talebimizi de yineliyoruz” dedi.
Türkiye’de sağlık çalışanlarının her gün onlarca kez şiddete maruz kaldığını vurgulayan Funda Barlık Obuz, “Sağlıkta şiddet dalgası azalmak bir yana hızlanmakta yaygınlaşmakta, meslektaşlarımızı silahla öldürmeye varan boyutlar kazanmaktadır. Türk Tabipleri Birliği olarak şiddetin çözüm yollarını paylaşmış, şiddeti önlemeye yönelik caydırıcı nitelikteki yasa tasarıları hazırlamış, bunların TBMM’de kabul edilmesi içini çaba harcamıştır” diye konuştu.
Basın açıklamasından sonra doktorlar öldürülen Fikret Hacıosman’ın fotoğrafını Atatürk Anıtı’nın önüne bıraktı, ardından karanfiller koydu, bir dakikalık saygı duruşunda bulundu.
Van: “Baş sağlığı diliyoruz”
Psikiyatri Uzmanı Fikret Hacıosman için bir basın açıklaması yaparak, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları kınadı.
Üyeler adına basın açıklamasını okuyan Dr. Hüseyin Yaviç, “Bugün bir meslektaşımızı daha silahlı saldırı sonucu kaybetmiş olmanın derin üzüntüsünü yaşıyoruz. Dr. Fikret Hacıosman, dün öğle saatlerinde İstanbul’da çalıştığı özel hastanede, eski hastası olduğu iddia edilen bir kişinin silahlı saldırısı sonucu başından ağır yaralandı ve gece saatlerinde yoğun bakımda verdiği yaşama tutunma mücadelesini kaybederek aramızdan ayrıldı. Meslektaşımızın yakınlarına ve bütün hekim kitlesine baş sağlığı diliyoruz” dedi.
Tokat: “Sağlıkta şiddet, maalesef artarak devam etmektedir”
Tokat’ta ise Dr. Cevdet Aykan Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi bahçesinde toplanan doktor ve sağlık görevlileri, olayı protesto etti. Protestoya Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Çelik ve İl Sağlık Müdürü Ahmet Sümbül de katıldı. Tokat Tabipler Odası Başkanı Ferhat Karaman yaptığı açıklamada, “Bu canımızı yakan, ailesi, sevenleri ve bizleri hüzne ve acıya boğan saldırıyı kınamak için bir araya gelmiş bulunuyoruz. Hep son olmasını istediğimiz sağlıkta şiddet, maalesef artarak devam etmektedir. Bugün karşılaştığımız saldırıyla bir kez daha açığa çıkmıştır ki; hastanelerdeki güvenlik önlemleri yetersiz kalmaktadır. Bu sorun ivedilikle çözülmelidir. Sağlık çalışanları, polikliniklerde, acil servislerde ve hastane servislerinde saldırgan ile baş başa bırakılmamalıdır. Silahın sağlık kuruluşlarına bile kolayca sokulabilmesi karşısında başta kamu otoritesi olmak üzere bütün toplum silahlanmanın normal bir olgu gibi görülmesini toplumsal bir sorun olarak ele almalı; bireysel silahlanma, silah bulundurma ve taşıma, zaman kaybetmeden kontrol altına alınmalıdır. Hastane girişlerinde basit yöntemlerle bu sorunun engellenmesi mümkünken, bu konuda adım atılması için daha kaç can kaybedilmesi gerekmektedir” dedi.