Doğanın-kentlerin-tarihin yağmasına, kadınların kaç çocuk doğurup doğurmayacaklarına, kürtaj hakkına, içki yasağına, kent meydanlarının halka yasaklanmasına, kazanılmış tüm demokratik hakların pervasızca gasbedilmesine karşı birikmiş toplumsal öfkenin bir isyanla dile gelmesinin ifadesi olan Mayıs-Haziran (Gezi) isyanı, AKP tarafından işlevli bir araç olarak kullanılmaya ve o büyük korkularının tercümanı olmaya devam ediyor.
Gezi’den kendisine mağduriyet çıkaran, iç ve dış düşmanlar yaratarak toplumsal kutuplaşmayı derinleştiren AKP, bir seçim öncesinde daha aynı şeyi yaptı. Bir halk direnişi olan Gezi’yi komplocu bir yaklaşımla hedefe çaktığı birkaç insanın 2011 yılından beri gerçekleştirmeye çalıştıkları bir senaryo olarak lanse etti.
15 aydır cezaevinde bulunan Osman Kavala ve sanatçı Mehmet Ali Alabora’nın da bulunduğu 16 kişiyle ilgili yürütülen soruşturma ne hikmetse 31 Mart seçimlerinden önce tamamlandı. Bu iddianameye göre Gezi, bu 16 kişinin dış güçlerle de el ele vererek örgütledikleri bir “kalkışmaydı”!
657 sayfalık iddianameye göre 16 kişi tüm ülkeye yayılan bir halk isyanını örgütleyerek, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” etti. Bu teşebbüste bulunan 16 kişi hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası istendi.
İddianamede Gezi direnişi ‘kalkışma’ olarak tanımlandı. Davanın müştekileri arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dönemin Bakanlar Kurulu da var.
“Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edilen 16 kişinin, “mala zarar verme”, “tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması”, “ibadethane ve mezarlıklara zarar verme”, “ateşli silahlar kanuna muhalefet”, “nitelikli yağma” ve “nitelikli yaralama” gibi iddialardan da değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi.
İddianame İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. İddianame kabul edilirse şüpheliler önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkacak.
2011’den itibaren örgütlenen bir “kalkışma”ymış!
İddianamede, Gezi Parkı direnişi bir ‘kalkışma girişimi’ olarak tanımlandı.
İddianamede şüphelilerin 2011 yılından itibaren Gezi direnişini yönlendirmeye başladığı öne sürülüyor. Yine Gezi direnişi ‘finansmanı ile koordinasyonun sağlanması hususundaki fiilleri’ iddianame konusu olarak yer aldı. İddianamede ‘şüphelilerin’ bu olayların tepe yönetiminde yer aldıkları ve bu kapsamda ülke genelinde meydana gelen ‘şiddet’ olaylarından sorumlu tutuldukları ifade edildi.
6 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı
Can Dündar’ın da aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Yakalama kararı çıkarılan isimler şöyle: Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Memet Ali Alabora, Gökçe Yılmaz Handan, Meltem Arıkan Hanzade, Hikmet Germiyanoğlu.
Erdoğan ve dönemin bakanlar kurulu müşteki
Hazırlanan iddianamede dönemin bakanlar kurulu üyeleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 746 müşteki yer aldı.
2 kişi dışındakiler tutuksuz yargılanacak
İddianamede Yiğit Aksakoğlu ve Osman Kavala’nın halen tutuklu bulunduğu hatırlatıldı. Kavala ve Aksakoğlu dışındaki diğer kişilerin tutuksuz şekilde yargılanacakları öğrenildi.
Kimler “şüpheli”?
657 sayfalık iddianamede şu 16 isim “şüpheli” olarak yer aldı:
Osman Kavala, Ali Hakan Altınay, Ayşe Mücella Yapıcı, Ayşe Pınar Alabora, Can Dündar, Çiğdem Mater Utku, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, İnanç Ekmekci, Memet Ali Alabora, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Aksakoğlu, Yiğit Ali Ekmekçi.
Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!