Lea, Rojava İçin Dünyaya Seslendi



Lea Bunsen 3 yıl önce Rojava’ya gitti. Rojava’daki sağlık komitesine insani yardım görevlisi olarak destek veren Lea Bunsen 20 Ocak’ta yaralandı


Gözde Güler

Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına karşı Tişrîn Barajı’ndaki nöbet sürüyor. Saldırılarda şimdiye kadar en az 22 kişi şehit düştü, 140 kişi de yaralandı.

Türk devletinin insansız hava aracıyla 21 Ocak’ta gerçekleştirdiği saldırıda Lea Bunse (27) ve Jakob Rihn (25) isimli iki Alman enternasyonalist de yaralandı. Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi bölgesinde sağlık komitesine insani yardım görevlisi olarak destek veren Lea Bunsen’in bacağı kırılmıştı hastanede tedavisi sürüyordu. Yeni Özgür Politika’dan Gözde Güler Lea’nın Almanya’nın Heilbronn kentinde yaşayan ailesiyle konuştu.

Almanya için utanç verici

Baba Volker Bunse, kızının tedavisinin sürdüğünü, sağlığının iyiye doğru gittiğini belirterek, “Ağır yaralılar arasında kızımız yoktu fakat diğer insanların yaralanması da bizi en az kızımızın yaralanması kadar üzüyor ve endişelendiriyor. Açıkçası oradaki insanların yaşadıklarının yanında bir bacak kırılması önemsiz” dedi. “Kızımızın orada cennette yaşamadığını, sürekli bir tehlikenin olduğunun farkındayız. Biz aile olarak her şeye hazırlıklıyız” diyen Bunse, “Biz de burada hem oradaki bu vahşeti anlatmak hem de Lea’nın sesi olmak için çalışıyoruz. Almanya’nın oradaki olan biteni gündem yapmaması utanç vericidir” ifadesini kullandı.

Kızıyla dün telefonla görüştüğünü, moralinin yerinde olduğunu söyleyen Bunse, şunları aktardı: “İnsanların mücadelesi ve morali tüm her şeye rağmen yüksek. Bir kişi birkaç hafta önce saldırıda yaralanmıştı ama ona rağmen o gün tekrar gelmişti. Tişrîn’deki mücadele sonuç alana kadar sürecek.”

‘Yeniden doğmuş gibi eve geldi’

Rojava’ya üç yıl önce gitme kararı aldığını söyleyen babası Volker, kızının Rojava kararını şöyle anlattı: “Almanya’da iklim aktivistliği yapıyordu. Her zaman başkaldıran, asi biriydi. Devlet sistemine veya doğanın yok edilmesine karşı mücadele veren biriydi. Üç yıl önce bir gün yeniden doğmuş gibi eve geldi. Ona ‘Nedir bu heyecanın?’ diye sordum. O da büyük bir yürüyüşe katıldığını söyledi. Rojava’ya gitmesi zaten çok uzun sürmedi, o yürüyüşten sonra sanırım paradigması daha net şekil aldı ve yönünü kesinleştirdi” dedi.

Lea olması gereken yerde

Yıllardır eşiyle birlikte siyasi mücadele yürüttüklerini belirten baba Volker Bunse, “Cumartesi günleri Rojava için Barış Derneği olarak bir araya geliyoruz. Ailemizde herkes farklı yöntemlerle de olsa siyasi mücadele veriyor. Lea devletlerin halkın üstündeki sömürgeci güçlerinden bahsettiğinde, ben Öcalan’dan etkilendiğini anlamıştım. İki yıl önce eşim ile delegasyon olarak Rojava’ya gittiğimizde Lea’nın kararını ve neden orada olduğunu daha iyi anladım. Lea doğru ve bulunması gereken yerde” diye ekledi.

Ailecek Rojava’nın arkasındayız

Rojava’da gerçek demokrasi üzerine kurulu bir toplum ve yönetim olduğunu söyleyen Bunse, “Ben, eşim ve kızım oradaki yönetimi benimsedik ve bunun arkasındayız. Kürt mücadelesi beni kişisel olarak da çok geliştirdi ve çok şey öğretti. Rojava’dayken bunu bariz fark ettim. İnsanlar orada aynı göz hizasında birbiriyle iletişim kuruyor. Kimse kimseden üstün değil. Yönetimde olan insanlar, olmayan insanlar ile aynı düzeydeler. İletişim ve eleştiri saygı çerçevesinde gerçekleşiyor. Burada eksik olan toplumsal saygı orada var. Bu yüzden kızımın oraya gitmesini anlıyorum ve destekliyorum” diye konuştu.

Türkiye’ye silah vermeyin

Alman devletine, Türkiye’nin saldırılarına karşı harekete geçme çağrısında bulunan Bunse şu çağrıda bulundu: “Almanya’nın olan bitenleri görmezden gelmesini şiddetle kınıyorum. Son yıllarda ve özellikle son üç yılda Almanya, Türkiye’ye silah teslimatını artırdı. Bunun acilen durdurulması gerekiyor. Rojava’da dünyaya örnek bir yönetim var. Daha çok mücadele ve dayanışma gerekiyor. Her türlü destek elzem. Sesimizi daha da yükseltmemiz gerekiyor. Lea oradaki insanlar için dünyaya seslendi. Burada yankı bulması için dayanışma göstermemiz gerekiyor.”

Lea Bunse yaralı haldeyken çekilen video mesajıyla tüm dünyaya şöyle seslenmişti:

Bütün dünyayı selamlıyorum. Bugün Tişrîn Barajı etrafında halay çekiyorduk. Tişrîn Barajı bir semboldür. Çünkü orada su ve elektrik var. İnsanlar buraya barış için geliyor. Bütün insanlar barış içinde yaşamak istiyor. Fakat Türk devleti ne yaptı? Halay çeken insanlara saldırdı. Ve bu ilk değil. Birçok insanı katletti, ben de yaralandım. Burada verilen mücadeleyi herkes bilmeli. Herkes Türk devletinin gerçek yüzünü görmeli. NATO, Türk devletine silah ve askeri yardım yapıyor. Bütün dünyaya sesleniyorum, her genç kadına, her genç erkeğe; insanlık için, barış ve özgürlük için baş kaldırın. Herkese, buradaki insanları yalnız bırakmayın. Biz mücadelemizi sonuna dek sürdüreceğiz. Berxwedan Jiyane.