Makaleler

Ekim, 2025

  • 26 Ekim

    Rojin Kabaiş: Devlet Korumasında Cinayet

    İpek Er, Gülistan Doku, şimdi Rojin Kabaiş… cinayetlerine baktığımızda devletle ilişkili saçaklanmış kirli bir ağ gibi Türkiye’yi saran ilişkiler zincirini görüyoruz. Özellikle Kürt coğrafyasındaki kadın cinayetleri, kirli savaşın biriktirdiği ve kustuğu tüm yozlaşma ve çürümüşlüklerin ifadesi olarak devam ediyor

  • 13 Ekim

    AKP’nin Kadın Düşmanlığının Yarım Asırlık Bilançosu

    2007-2011 arasındaki döneme gelindiğinde AKP, “aile” odaklı kadın propagandasını belirgin bir tarzda öne çıkarmaya başladı. Kadını “aile” ile birlikte tanımlamaya başladı, “aile”yle anılmayan kadını hedefe çakma hazırlıklarına girişti

Eylül, 2025

  • 24 Eylül

    Esas Halkayı Ne Zaman Yakalayacağız?

    ‘Sol’un mevcut durumdan çıkış stratejisi ne olmalı’ ekseninde bir tartışmada işin hâlâ tespit, tanım, slogan ya da teorik-siyasal tahlil yönünün bu kadar öne çıkarılmasını anlayabilmiş değilim

  • 21 Eylül

    “Türkiye’de Eğitim Sistemi” mi Dediniz?

    Kayıtdışı ve mevsimlik çalışma kayıtlarında çocuk emeği burjuvazi açısından “vazgeçilmez” bir yerde duruyor. 5–17 yaş arası en az 869 bin, kayıt dışı ve mevsimlik çalışma ile en az 2 milyon çocuk işgücü piyasasında esnek, güvencesiz, enformel istihdam biçimleriyle yer alıyor

  • 19 Eylül

    “Kızıl Yıldız”dan Kızıl Gezegene Uzayın Sermayeleşmesi

    Kapitalizmin tarih sahnesine çıkmasıyla atağa geçen bilim, Newton’un ünlü kütle çekim yasasıyla efsane ve gerçekler arasındaki tartışmada son noktayı koydu: Tanrı gökyüzünden kovuldu. Geriye sadece uzaya çıkmak kaldı

  • 16 Eylül

    OVP Deyip Geçmemek Gerekir

    Bizzat kendi rakamları, revize ettikleri hedefleri gerçeği belli boyutlarıyla ortaya koyarken OVP’yi ekonomide her şeyin yolunda gittiği bir şovla sundular

  • 14 Eylül

    Bookchin’in Gölgesinde Öcalan’ın Düşünsel Kırılması*

    Bookchin ile kurulan bu düşünsel yakınlık tarihsel olarak bir yenilgi atmosferinde gerçekleşti. Zaten her ikisinin düşünsel evriminde de devrimcilikten düzen içiliğe doğru yaşadıkları kırılmalar konjonktürdeki değişmelere bağımlı şekillendi. Kökenleri farklı olsa da her iki figürün sonunda buluştukları zemin, Marksizm’in temel kavramlarını -sınıf antagonizması, üretim araçlarının toplumsallaştırılması, proletaryanın devrimci iktidarı- terk ederek yerine sınıflar-üstü, yerelci, etik ve ekolojik bir siyaset anlayışı geçirmekti

  • 10 Eylül

    Hesaplaşılmamış Yenilgilerin İstismarı

    12 Mart yenilgisinin en önemli farkı, ardından gelen kuşaklara esin kaynağı olan devrimci bir ruh ve yönelim bırakmış olmasıdır. Diğerlerinde bu yoktur. Onlar arkalarında miras olarak yılgınlık, inkarcılık, devrimci örgüt düşmanlığı ve örgütlü devrimcilikten kaçışı bırakmalarıyla birbirleriyle ortaklaşıp 12 Mart yenilgisinden ayrılırlar

  • 9 Eylül

    Bilim, Komün, Öcalan*

    Sürece öncülük yapan Öcalan’ın siyasetten ekonomiye, dinden felsefeye kadar tüm düşünceleri salt içeriklerinden dolayı değil tarihinde çok ağır bedeller ödeyerek varlığını sürdürüp önemli mevziler kazanan KÖH üzerindeki paralize edici etkisinden dolayı eleştiriyi zorunlu kılıyor

  • 7 Eylül

    ‘Aile Arabuluculuğu’ ve Diyanet’in İbretlik Fetvaları

    Şiddet deyince akıllara sadece fiziksel şiddet geliyor, fakat biliyoruz ki şiddet sadece fiziksel değildir. Yıllarca ekonomik şiddet görmüş bir kadını fail ile aynı masaya oturtmak, yalnızca onun travmasını derinleştirmek değil aynı zamanda şiddeti olağanlaştırmak anlamına gelir. Böyle bir zeminde arabuluculuk “uzlaşma” adı altında erkeğin iradesini dayatan, kadını daha da savunmasız bırakan bir baskı aracına dönüşür