İstanbul Üniversitesi’nde bölünmeye karşı direniş devam ediyor. Bugün, öğrencilerin bir kısmı TBMM binası önüne giderken bir kısmı akademisyenlerle birlikte düzenlenen açık derse katıldı.
İstanbul, Gazi, KATÜ, Sakarya gibi köklü üniversiteleri bölerek yeni üniversiteler kuracak olan yasa tasarısının bugün mecliste görüşülecek olmasına istinaden İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin bir kısmı TBMM önüne gitti.
Yasa tasarısı ortaya çıktığından beri üniversitelerinin ana kapısı önünde eylemliliklerini sürdüren İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin çoğunluğu ise bugün direnişlerine açık dersle devam etti.
Açık dersten önce ana kapı önünde buluşan öğrenciler “Beyazıt bizimdir, bizim kalacak”, “Üniversiteme dokunma fakülteme dokunma”,”İÜ bütündür parçalanamaz”, “Beyazıt burada dimdik ayakta”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attılar.
Açık derslerin ilki Prof. Dr. Taner Demiralp tarafından verilen ‘Akademisyen yetiştirmede çok disiplinli çalışmaların önemi’ başlıklı ders oldu. Demiralp, ders esnasında İstanbul Üniversitesi’nin son10 yılda en çok bilimsel makale üreten üniversite olduğuna dikkat çekerek ekledi; “İstanbul Üniversitesi’nde iyi kötü bir optimizasyon geliştirmişken, bir ağaç dikmek için koca bir çınarı bölüyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değil.”
İkinci ders ise Doç. Dr. Esra Arcan tarafından verilen ‘Katılımcı üniversite kavramı ve üniversitede karar alma süreçleri’ konulu ders oldu. Arcan konuşmasında her görüşten öğrenci, akademisyen, bilgi emekçisi, üniversitenin tüm bileşenleri olarak bölünmemesine yönelik ortak karar almak için bir arada olduklarını vurguladı ve “Bilimsel, entelektüel tarihimizin yok edilmemesi için düzenlediğimiz forumla birlikteyiz. Katılımcı üniversite örneği buradadır.” dedi.
“Rektör Mahmut Ak’ı bilim insanı olmanın sorumluluğunu duymaya davet ediyoruz” diyen HAYEF öğrencilerinin yanı sıra İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin ortak açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul Üniversitesi Bileşenleri olarak yeniden ifade ediyoruz:
1- Köklü üniversitelerimizi bölen bu yaşamada tasarısı muhatabı kurumların bilgisi ve rızası dışında hazırlanmıştır.
2- Bu yasa tasarısının bilimsel nesnel/tutarlı bir gerekçesi yoktur.
3- Bu yasa tasarısı kamu yararına değildir.
Köklü ve işlevsel olduğu nesnel ölçütlerle kanıtlayan kurumları, dolayısı ile kamunun zarar görmesine yol açacaktır. İÜ Bileşenleri olarak TBMM’ye sesleniyoruz: Bu yasa tasarısını geri çekin”