Yunus Özgür
İnşaat-İş Sendikası Örgütlenme Sekreteri
Marmaris Kızılbük Sinpaş Otel şantiyesi bugüne dek daha çok doğaya ve çevreye verdiği tahribat ile gündeme geldi. Şirin bir koyda inşası devam eden korkunç bir beton ve demir yığını. Doğaya ve çevreye verdiği olağanüstü zarar yanında şantiyenin verilen mahkeme kararlarını dahi tanımadan inşaata devam etmesi adalet sisteminin nasıl işlevsizleştiğini de gösterdi kamuoyuna. Bu arada bu doğa katliamına izin verenler bundan önceki CHP’li belediye yönetimi. CHP Merkez yönetimi de yıllarca seyirci kalmış bu cinayete.
Fakat kamuoyunun pek görmediği noktalardan biri de bu dev oteli canları ve kanları pahasına inşa eden inşaat işçilerinin çalışma koşulları.
İnşaat İşçileri Sendikası olarak üyelerimizin çağrısı üzerine geçtiğimiz günlerde Marmaris’teydik. Şantiyeye girebilmemiz mümkün olmadı. Bunun üzerine üyelerimizle şantiye dışında bir araya geldik. Üyelerimiz sık sık gündeme gelen otel inşaatının doğaya verdiği zararın farkında ve buna tepki duyuyorlar. Bu duyarlılıkları nedeniyle bu tahribatı belgeleyen videolar çekmişler gizli gizli.
Doğaya verdiği zarar yanında şantiyede inşaat işçilerinin yaşadıkları üzerine konuşuyoruz üyelerimizle. Sohbet derinleştikçe her tarafından kanun dışılık fışkıran bir şantiye gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Şantiyenin kuruluşundan bugüne durdurulması için açılan 17 mahkeme kararının da olumlu sonuçlanmasına rağmen şantiye tabir-i caizse tam gaz devam ediyor. Şantiyenin mahkeme kararlarına rağmen devam etmesindeki kanunsuzluk, şantiyeyi inşa eden inşaat işçilerinin çalışma koşullarında da yansımasını gösteriyor.
Şantiyede tahminen binin üzerinde işçi çalışmakta. Firmaların Marmaris merkezde kiraladığı apart otellerde toplu kalan işçiler sabah 06:00 – 06:30 ve 07:00’de servislerle inşaat alanına taşınıyor. İşçilerin yüzde doksanı Kürt illerinden gelen gurbetçi işçi. Özellikle Vanlı işçiler ağırlıkta. İşi bir an önce bitirme telaşı şantiyede birçok “iş kazasına” neden olmuş. Üyelerimiz özellikle iş güvenliğinin tamamen kara düzen gittiğini anlatıyorlar. Yaklaşık 10 gün önce bir işçi arkadaşlarının, kafasına düşen taş yüzünden 4 gün boyunca hastanede yoğun bakımda yattığını dile getiriyorlar.
Şantiyelerde yabancısı olmadığımız sorunların ve hukuksuzlukların birçoğu Sinpaş Kızılbük otel inşaatında da hüküm sürüyor. Asgariden yatırılan sigortalar ve elden verilen ücretler, haftalık 45 saat çalışma yerine 50 saatleri aşan iş günleri, Pazar işe çıkılmadığında kesilen yövmiyeler, dini-ulusal-resmi bayramlarda mesaisiz çalıştırma, hijyenik ve yetersiz yemekler…
Üyelerimiz, “bu koşullarda çalışılmaz ama gününde ödenen ücretler ve istenildiği zaman verilen avanslar nedeniyle burada çalışıyoruz” diyor ve ekliyorlar: “Vallahi buradan çıksak, memlekete gitmek için 7 bin TL. harcıyoruz, ardından 10-15 gün boşta kalıyoruz ve en kötüsü de evimizi sırtımıza alıp şehir şehir dolaşmak zor geldiği için bunlara katlanıyoruz…”
İşçilerin bu mecburiyetini yakından gözlemleyen taşeronlar ise bu zam ayında dalga geçercesine ücretlere 3 bin-4 bin TL. arası zam yapmış ve memnun olmayan işçilere “ kapı orada” diyerek meydan okumuş.
Mesaiye kalan üyelerimizin iş kıyafetleriyle sohbete katılmasının ardından o ana kadar işçilerin birlik olamamasından dert yanan üyelerimiz bu defa, geçtiğimiz günlerde verilen kahvaltı tabağının yetersizliğine karşı nasıl yüzlerce işçiyle protesto yaptıklarını heyecanla anlatıyorlar. Ardından bir üyemiz, farklı bir firmada geciken ücretlere karşı bir işçinin taşeronlara, “paralarımızı hemen yatırın, şimdi ben böyle yapıyorum diye beni işten atabilirsiniz ama benden sonrakiler benim bu yaptığım şey sayesinde rahat edecekse umrumda değil” diyerek nasıl meydan okuduğunu dile getiriyorlar.
Son çaylarımızı da yudumlamamızın ardından üyelerimizle şantiyede yapılacak olan sendikal çalışmaları konuşup vedalaşıyoruz. İnşaat-İş olarak bundan sonra gözümüz ve bir ayağımız Marmaris Sinpaş şantiyesinde olacak. Oradaki üyelerimiz ve sınıf kardeşlerimizle omuz omuza vererek vahşi emek sömürüsü ve doğa katliamının karşısına dikileceğiz!