Bugün, Sirkeci PTT önünde, güvenlik önlemlerinin yetersizliği ve ihmaller zincirinin hayatına mal olduğu 23 yaşındaki inşaat işçisi Dilek Dayar için İnşaat-İş, Dev Yapı-İş, Haber-sen 4 Nolu Şube’nin çağrısıyla basın açıklaması yapıldı.
Onlarca polisin gözaltı araçları ile abluka altına aldığı postane önünde “Kaza değil kader değil cinayet” yazılı pankartlarını açan eylemciler adına basın açıklamasını Dev Yapı-İş başkanı Özgür Karabulut okudu. Karabulut, söze “Kokuşmuş anlaşmalarla işçiyi, işçi güvenliğini adeta patronların insafına bırakarak günde üç inşaat işçisine mezar olan bu seri cinayet sektöründe bir işçi arkadaşımızı daha alınmayan tedbirler ve uygulanması dahi gereksiz görülen yönetmelikler yüzünden kaybettik” diyerek başladı.
Yaşanan feci iş cinayetini “26 Temmuz Perşembe günü, saat 10.30 civarında İstanbul Fatih’te bulunan tarihi Sirkeci PTT Merkez Binası’nın restorasyon yapımında şiddetli yağmura rağmen durdurulmayan çalışma sırasında 20 metre yüksekliğindeki iskeleden düşen 23 yaşındaki restoratör Dilek Dayar arkadaşımız hayatını kaybetti” sözleriyle aktardı. Dayar’ın ve arkadaşlarının olay günü havanın rüzgarlı olduğunu belirtmesine rağmen firma tarafından çalışma kararı alındığını, ardından iskeleden 130-150 santimetre uzaklıktaki binanın içerisine geçmek isteyen Dayar’ın 20 metre yükseklikten düşüp ağır yaralandığını belirtti. İskele ile bina arasında güvenlik filesi bulunmadığını, kurulan iskelenin ise sorunlu olduğu önceden anlaşıldığı için üstüne bir iskele daha kurulduğunu ekledi.
“Bir korkuluk ve iskele, sağlam ve güvenilir bir platform yaparak işçiye güvenli çalışabileceği çalışma ortamını sağlamanın maliyeti nedir?” diye soran Karabulut, iş sağlığı ve güvenliği kapsamında uygulanması gereken yönetmelikler açık olarak belirtilmesine rağmen üç kuruşluk kar uğruna bunların uygulamasından kaçınıldığını söyledi.
Basın açıklaması sık sık “İnşaat işçisi köle değildir” “Artık ölmek istemiyoruz” ve “İnşaat işçisi köle değildir” sloganlarıyla kesildi. “İnşaat işçilerinin ellerinde yükselen gözü dönmüş mega projeler, devasa plazalar, AVM’ler bir canavar gibi biz inşaat işçilerinin hayatlarını çalmaya devam etmektedir” diyerek 2018’in ilk 6 ayında en az 907 işçinin iş cinayetlerinde yaşamını yitirdiğini aktaran Karabulut, sözde değil gerçekten önce işçi güvenliğinin şantiyelere girmesinin ancak inşaat işçilerinin örgütlü mücadelesi ile olacağını vurguladı.
Yaşamını yitiren Dilek Dayar’ın abisi Sedat Dayar’ın da katıldığı basın açıklamasının ardından söz alan DİSK yönetim kurulu üyesi ve Limter-İş genel başkanı Kamber Saygılı, günde dört ya da beş işçinin iş cinayetine kurban gittiğini vurgulayarak, işçilerin örgütsüzlüğü bitmedikçe bu olayların son bulmayacağını söyledi.
CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, Türkiye’nin Avrupa’da pek çok konuda birinciliği olduğunu, bunlardan bir tanesinin de iş cinayetleri olduğunu söyledi. 2018’in ilk 6 ayında kaybettiğimiz 907 işçiden söz ederek, dünyanın hiçbir yerinde iş cinayetlerinin kabul edilemez olduğunu aktardı.
İnşaat İşçileri Sendikası eski başkanı Mustafa Adnan Akyol da söz alarak inşaat işçilerinin yalnızca iş cinayetlerine maruz kalmadığını söyledi. Yine aynı postanede 3 ay sigortasız ve hiç bir güvence olmadan çalıştıktan sonra paralarını alamayan ve sokakta kalmak zorunda kalan inşaat işçilerinden bahseden Akyol, 68 gün postane kapısında direndiklerini, sonunda işçilerin haklarını aldıklarını hatırlattı. Basın açıklamasına gelen onlarca polis için “Basın açıklamasına onlarca polis yığıyorlar ama patronlara güçleri yetmiyor” dedikten sonra inşaat işçilerinin bir araya gelmekten ve örgütlenmekten başka şansı olmadığının altını çizdi.
Eylem bitiminde Pazar günü aynı yerde bu kez Dilek Dayar’ın abisi, iş arkadaşları ve çevresi tarafından yapılacak olan eyleme çağrı yapıldı. Kitle “Yaşasın sınıf dayanışması!” sloganları eşliğinde dağıldı.