İnsanlığı Özgürlüğe Götürecek Yeni Promete Kimdir?



Bir romanın akıcılığıyla, işçi sınıfının mücadelelerini ve Marx ile Engels’in tarih sahnesine çıkışını anlatan Ateşi Çalmak, bilimsel sosyalizmin temellerinin nasıl atıldığını gözler önüne seriyor


Galina Serebryakova

Genç Karl Marx, Berlin Üniversitesi’nde felsefeyle ilgilenirken büyük bir soruya yanıt aramaktadır: İnsanlığı özgürlüğe götürecek yeni Promete kimdir? Hegel’in ışığını gökyüzünden çalıp onu kısmaya çalıştığını düşünür, Gans gibi radikal figürlerin de bu rolü üstlenemeyeceğini fark eder. Gerçek kurtuluşun yolunu gösteren, ateşi çalıp sonsuza dek taşıyacak kişi kimdir? Marx bu sorunun yanıtını ararken aslında proletaryanın dünya görüşünün doğum sancılarını yaşamaktadır.

Galina Serebryakova’nın belgesel ve biyografik romanı Ateşi Çalmak’ın ilk cildi Marx ve Engels’in gençlik yıllarına odaklanarak, onların düşünsel yolculuğunu, felsefi hesaplaşmalarını ve işçi sınıfının mücadelesiyle birleşmelerini anlatıyor. Sovyet Marksizm-Leninizm Enstitüsü’ndeki kapsamlı belgeler ve yazarın Avrupa’daki araştırmalarıyla şekillenen eser, sadece tarihsel gerçekleri aktarmakla kalmayıp, karakterlerin psikolojik ve duygusal yönlerine de ışık tutuyor.

Bir romanın akıcılığıyla, işçi sınıfının mücadelelerini ve Marx ile Engels’in tarih sahnesine çıkışını anlatan Ateşi Çalmak, bilimsel sosyalizmin temellerinin nasıl atıldığını gözler önüne seriyor. Marx ve Engels’i birer kahraman olarak değil, yanılgıları ve tutkularıyla gerçek insanlar olarak tanıtan bu eser, okurları 19. yüzyılın devrimci fikir dünyasına sürüklüyor.

Ateşi Çalmak, Karl Marx ve dönemin belgesel romanıdır. Türkçesi tamamı beş cilt halinde ilk Evrensel, sonraki yıllarda Kor yayınları tarafından hazırlanan bu büyük eser, biyografik bir romanın alışılmış sınırlarını aşan bir konu ve ayrıntı zenginliğine sahiptir. Sovyet araştırmacı ve yazar Galina Serebryakova, 19. yüzyılın büyük işçi mücadelelerini, bu mücadelenin ortaya çıkardığı sınıf önderlerini, teorisyenleri ve örgütçüleri, tümüyle belgelere dayanan bir roman kurgusu içinde anlatmaktadır. Serebryakova, araştırmalarını, yalnızca Sovyetler Birliği Marksizm-Leninizm Enstitüsü’nde değil aynı zamanda Avrupa’nın belli başlı merkezlerinde, işçi sınıfı mücadelesinin o dönemde geçtiği bütün bölgelerde de ince bir sabırla yıllarca sürdürmüş ve eserinde yer verdiği her olayın, tarihsel gerçekliğe uygun olmasına özen göstermiştir.

Bu önemli eser, tarihsel roman ile belgesel niteliği ustalıkla harmanlayarak, okura hem derinlemesine bilgi hem de edebi bir keyif sunuyor.

Galina Serebryakova’nın Hayatı

(1905 Kiev-1980 Moskova) Profesyonel devrimci bir ailede dünyaya geldi. 1917-23 yılları arasındaki İç Savaş’ta ön saflarda çarpıştı. Savaştan sonra Moskova Üniversitesi İşçi ve Köylü Fakültesi’nde öğrenim gördü. Almanya, Belçika, Hollanda, Fransa, İngiltere, İtalya ve İsveç’e giderek uzun araştırmalarda bulundu ve yapacağı çalışmalar için materyal topladı. Eserleri, büyük ölçüde bu araştırma ve gözlemlerin ürünüdür. İlk eseri Fransız Devriminde Kadınlar’dan başlayarak tarihsel konulara yöneldi. Yazarın, tarihsel olayları edebi bir tarzda işleme çabası, Karl Marx’ın hayatını tarihsel gerçekliğe sadık kalarak ve edebi düzeyi yüksek bir tarzda anlattığı destansı nehir romanı Ateşi Çalmak ile doruk noktasına vardı.

[Ateşi Çalmak-1, Galina Ognyana Serebryakova, Çeviren: N. Özkan, Evrensel Basım Yayın, Ekim 1994]