Yüklenici firmanın Rönesans olduğu Başakşehir Şehir Hastanesi şantiyesinde çalışan işçilerden; geçtiğimiz günlerde kötü çalışma-barınma ve beslenme koşullarına karşı gerçekleştirdikleri eylemin intikamı alınıyor.
7 bin işçinin çalıştığı, 15 taşeron firmanın iş yaptığı şantiyede ilk elde üç işçinin işine son verildiği, bu kıyımın arkasının küçük gruplar halinde yeni kıyımlarla geleceği belirtiliyor.
Evrensel’in haberine göre bir işçi kıyıma ilişkin, “Bir tane taşeron firmada ustalar tarafından 20 işçinin işten atılacağı söylenmiş. Ardından da 3 işçi ana firmaya giderek taşeron firmalarını şikayet etmiş. Bunun üzerine de ilk olarak 3 kişi işten kovulmuş. Diğerlerinin de her hafta üçer, beşer olacak şekilde kovulacağı söyleniyor. Hepimizin aklına gelen yemekhanede çıkan kötü yemekler nedeniyle yapılan eylemler. Yani yemek için yapılan eylemin intikamı alınıyor” diye konuştu.
İşçi diğer taşeron firmaların da işçi kıyımına gideceğini belirtti.
Rönesans’ın kırmızı çizgileri: Sıfır tolerans
İşçiler üzerinde korku imparatorluğu yaratıldığını ifade eden bir başka işçi şunları söyledi: “Korku devletinde yaşıyoruz. Başını kaldıran birkaç kişinin de hemen başını eziyorlar. Başına ne gelir korkusuyla yaşıyor herkes. Rönesans’ın kırmızı çizgileri var. ‘Sıfır tolerans’ diye bir uygulaması var. Kavgaya karışırsa, başkasının kartıyla girerse işten atılıyorsun. Şantiyeden atılırsan bir daha hiçbir şantiyesinde de çalışamazsın. Tüm işçileri sıfır tolerans baskısıyla çalıştırıyor. Kıdem verilmiyor, ihbar verilmiyor. Dava açsan bir daha gelip çalışamıyorsun. Herkes ‘İşten atılırsam, kriz var, iş bulamam’ diye düşünüyor. İki yıl önce rahat konuşabildiğin kişilerle şimdi konuşamıyorsun. Korkuyor herkes.”
Yemekler eski haline döndü
Yemekhanedeki yetersiz ve kötü yemekler nedeniyle yapılan eylem sonrası yemek firmasının değiştirildiğini, kısa bir süreliğine bol ve kaliteli yemekler çıktığını aktaran bir başka işçi ise şöyle konuştu: “Saatlerce çalışıyoruz. Pilav, 2 çeşit çorba bir de yoğurt koymuşlardı. Bunun üzerine tabakları fırlatıp çıktı dışarı herkes. Onun üzerine yemek firması değişti. Birilerini görevlendirdiler. İşçilere sorunları soruyorlar ama göstermelik. Çünkü yemekler eski durumuna geri döndü. Kantin fiyatları da çok yüksek. Aç kaldığında gidip bir şeyler alıp yiyemiyorsun.”
Tek sorunun yemekler olmadığını ifade eden işçi, “Geçtiğimiz günlerde kalorifer bir hafta boyunca çalışmadı. Her bir kata ısıtıcı koymalarını istedik, koymadılar. Korkuluk yoktu, ağ yok. Şantiyenin içinde kaydım, 5. kattan düşüyordum. Son anda tutundum bir yere” dedi. Bir başka işçi de ücretlerinin 1-2 ay gecikmeli ödendiğini ifade etti.
Şantiyede çalışan işçilerin yarısından fazlasının başka illerden geldiğini ifade eden bir işçi de “Kimse evinden keyfi bir şekilde çıkıp gelmez. Senede 15 gün eve ya gidebiliyorsun ya gidemiyorsun. 4 çocuğum var. 5 aydır buradayım. Nohut ektim, şimdi tüm nohutları satsam tohum maliyeti karşılayamıyorum. Hayvanlarım var. 5 tane satsam yem parasını çıkaramıyorum. Mecburum bu soğukta gelip burada donmaya. Aklım sürekli çocuklarımda. Acaba ateşi çıktı mı, bir ihtiyaçları var mı? Ancak evli olanlar bunu bilir. İkisi okuyor. Aldığım ücret yetmiyor. Kredi kartlarıyla idare ediyoruz. Borç alıyorum sağdan soldan” dedi.
Alınteri Gazetesi 21. Yüzyıla Sosyalizmi Yazacağız!